3. Hukuk Dairesi 2017/10781 E. , 2018/11765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf, şirket yetkilisi ..."ün davalı ... ile ... plakalı aracın satışı hususunda anlaştığını, davalı tarafın müvekkil şirket yetkilisine, aracın satışını vereceğini ancak araca ait vergi borçları ve trafik cezası borçları olduğunu, bu borçların müvekkil şirket tarafından ödenmesi halinde aracın satışını verebileceğini söylediğini, bunun üzerine şirketin araca ait bu borçları ödediğini ve satış bedeli olarak da 25.000,00 TL ödeme yaptığını; buna rağmen, davalı tarafın söz konusu aracın satışını şirkete devretmediğini, şirketten aldığı parayı da her türlü sözlü ihtara rağmen iade etmediğini, bunun üzerine şirketçe davalı aleyhine ... 1 İcra Müdürlüğü"nün 2015/2508 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında özetle; aracı ..."e teslim ettiğini, 25.000,00 TL parayı aldığını 15.000,00TL nin borcuna karşılık davacı tarafça maliyeye yatırılacağı konusunda anlaştıklarını, aradan geçen zamana rağmen borçların durduğunu, aracın 2 yıldır davacı tarafta olduğunu ancak araç kaydının kendisi adına olduğunu ifade etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında davalıya ait ... plakalı aracın satışında anlaşıldığı, dekontta yazılı ibarede araç için 25.000,00 TL nin davacı tarafından davalıya gönderildiği, kayıtlarda aracın halen davalı adına kayıtlı olduğu, vergi ve trafik cezası borcu olan araç satışının davacı adına resmi olarak halen yapılamadığı, bu sebeple davacının davalıdan araç satışı ile ilgili ödediği 25.000,00 TL yi iade isteyebileceği, ancak vergi cezası ve trafik cezalarını ödeme iddialarını davacı tarafın usulüne uygun ispatlayamadığı, bu sebeple takibin geri kalanına davalının itirazlarında haklı olduğu, itirazın iptaline karşı verilen 25.000,00 TL lik kısım için icra inkar tazminatı koşullarının da oluştuğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve 25.000,00 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesine göre, trafiğe kayıtlı araçların satış ve devrine ilişkin sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, noterce re"sen düzenleme biçiminde yapılması zorunludur. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K).
Somut olayda; taraflar arasındaki araç satışı, noter dışında yapıldığından 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d.maddesi uyarınca geçersizdir. Geçersiz sözleşme dolayısıyla taraflar aldığını aynen iade etmekle yükümlüdür. Her ne kadar, mahkemece, davacı tarafın araca dair vergi ve trafik cezalarını ödeme iddiasını ispatlayamadığı belirtilerek, bu kısım bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının duruşmada aracı davacı tarafa teslim ettiğine ve aracın hali hazırda davacı tarafta bulunduğuna dair beyanları ile , 25.000,00TL"nin dışında kalan 15.000,00 TL"yi davacı tarafın maliyeye yatıracaklarını söylediğine ilişkin beyanı ve davacı tarafça sunulan ödeme dekontları dikkate alınarak davacı tarafça sunulan bu belgeler eklenerek vergi dairesinden ödeme yapılıp yapılmadığı , ödeme yapıldı ise kim tarafından yapıldığı, ödemenin hangi dönem tahakkuk eden borca ilişkin olarak yapıldığı hususları araştırılıp, iddia ve savunma değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.