Esas No: 2022/476
Karar No: 2022/5067
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/476 Esas 2022/5067 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/476 E. , 2022/5067 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kendiliğinden hak alma, nitelikli yağmaya teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK hükümlerinin ayrı ayrı ve bir bütün halinde olaya uygulanması sonucunda, 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanarak denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı tespit edilip ortaya çıkan sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması gerektiğinin gözetilmemesi ve lehe yasa karşılaştırılmasında 765 sayılı TCK'nın 499. maddesi ilk cümlesi kapsamındaki yağma suçunun unsurları olan 765 sayılı TCK'nın 61. ve 179. maddelerinin de karşılaştırmaya esas alınması sonuç ceza değişmeyeceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'na yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan; mağdurlar ... ve ...'e yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıkların yağma eylemini var olan suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak, gece vakti ve silahla gerçekleştirmeleri karşısında; 5237 sayılı TCK'nun 149/1-c-g bendleri ile birlikte (a) ve (h) bentlerinin de dikkate alınmaması ve sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu silahla işlediklerinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 109/2-3-b bendi ile birlikte (a) bendinin de uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kendiliğinden hak alma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan ve 765 sayılı TCK'nın 308/2 maddesinde düzenlenen kendiliğinden hak alma suçunun re’sen takip edilen 765 sayılı TCK’nın 188/3 maddesinde düzenlenen tehdit suçu ile birlikte işlendiği ve atılı suçun 765 sayılı TCK’nın 308/5 maddesi hükmü uyarınca takibinin şikayete bağlı olmayıp şikayetten vazgeçme ile kamu davasının düşmeyeceği anlaşılmakla, kendiliğinden suç alma suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2 maddelerinde belirtilen 5 yıllık olağan zamanaşımı süresinin, ilk mahkumiyet kararının verildiği 02/10/2007 tarihinden ikinci mahkumiyet kararının verildiği 16/06/2021 tarihine kadar dolmuş olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun silahla işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 109/2-3-b bendi ile birlikte (a) bendinin de uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Mağdur ...'in olay sırasında sanıkların alıkoydukları iş yerinde kendisine yönelik şiddet eyleminin bulunmadığını ifade etmesi, mağdur ...'nun da olay sırasında sadece kendisine şiddet uygulandığını beyan etmesi karşısında; mağdur ...'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden sanıklar hakkında TCK'nın 110. maddesi hükümlerinin tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 05.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.