Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11079 Esas 2015/14428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11079
Karar No: 2015/14428
Karar Tarihi: 23.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11079 Esas 2015/14428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı işverenin işyerinde çalıştığı 15/07/1987-15/11/1987 tarihleri arasındaki çalışmasının tespitine karar verilmesini mahkemeden istemiştir. Mahkeme, davacının talebinin kabulüne karar vermiştir. Davalı Kurum, mahkemenin kararını temyiz etmiştir ancak Yargıtay tarafından eksik araştırma ile karar verildiği belirtilerek karar bozulmuştur. Ancak mahkeme, bozmaya uyarak tekrar hüküm kurarken usulü kazanılmış hakkı ihlal etmiştir. Bu nedenle hüküm 1 günlük tespit olarak düzeltilerek onanmıştır. Kararda, Usuli kazanılmış hak ilkesi ve aleyhe bozma yasağı kavramlarına da değinilmiştir.
Kanun Maddeleri: H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi
21. Hukuk Dairesi         2015/11079 E.  ,  2015/14428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/07/1987-15/11/1987 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 15.07.1987 – 15.11.1987 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.,) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir.
    Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
    Somut olayda; Mahkeme tarafından, 04/06/2013 tarih, 2012/701 E. - 2013/498 K. sayılı karar ile, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işyerindeki 15.07.1987 tarihindeki çalışmasının sigortalı çalışma olduğunun tespitine hükmedilmiştir. Karar davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz tarafından 11.09.2014 tarihinde, 2013/19697 E. - 2014/17070 K. sayılı ilam ile, eksik araştırma ile karar verildiği belirtilmiş ve yapılması gereken işlemler gösterilerek hüküm bozulmuştur.
    Bozmadan önce verilen mahkeme kararında, hüküm sadece 1 günlük tespit şeklindedir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında davalılar yararına "usulü kazanılmış hak" doğmuştur. Yine Dairemizce kararı temyiz etmeyen davacı yararına karar bozulmamış, "aleyhe bozma yasağı" gözetilerek davalılar yararına bozulmuş ve bozma kararında da "davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır" ibaresi açıkça yazılmıştır.
    O halde Mahkemece bozma kararına uyulmuş olması nedeniyle davalıların daha aleyhine olan bir hüküm kurulmaması gerekmektedir.
    Buna rağmen yeniden hüküm kurulurken usuli kazanılmış hak kuralına riayet edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, hükmün sadece 1 günlük tespit olarak kurulması suretiyle düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek yerine; “1-Davanın KISMEN KABULÜ İle davacı ..."in 15.07.1987 tarihindeki çalışmasının sigortalı çalışma olduğunun TESPİTİNE,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 23/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.