Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14110
Karar No: 2017/7662
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14110 Esas 2017/7662 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/14110 E.  ,  2017/7662 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece 1995 yılına kadar davacı tarafın 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla kullanımları olup olmadığı ve bu tarihten sonra taşınmazın kullanılmayışının nedeninin araştırılması, taşınmazı belli bir süre kullanmamanın mutlak olarak terk anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurularak iradi olarak terk edilip edilmediği ve önceki mülkiyet hakkından vazgeçilmiş olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 212 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris ..."ın mirasçıları olan ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 12.10.2011 tarihli 2011/576 Esas, 2011/582 Karar sayılı ilamı ile verilen veraset ilamında belirtilen mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, muris ...’nın vefat ettiği 1995 yılına kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, bu tarihten sonra taşınmazın kullanılmamasının iradi terk anlamına gelmediği gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında 1995 yılına kadar davacı tarafın 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla kullanımları olup olmadığı ve bu tarihten sonra taşınmazın kullanılmayışının nedeninin araştırılması gereğine değinilmiştir. Başka bir anlatımla 1995 yılına kadar taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılabilecek nitelikte bir taşınmaz olup olmadığı, kazanılabilecek bir taşınmaz ise davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. Maddesi koşullarının araştırılması gerektiği, muris yararına kazanma koşullarının oluşmuş olması halinde, 1995 yılından sonra zilyetliğe devam edilmemesinin sebebi üzerinde durulması gerektiği bozma ilamının esasını oluşturmaktadır. Ne var ki Mahkemece, hava fotoğrafları getirtilmek suretiyle 1995 tarihine kadar taşınmazın niteliği ve zilyetlik durumu araştırılmamış, keşif sırasında taşınmazda sabit kayalar gözlemlendiği halde bunların yeri tespit edilerek kazanmaya engel olup olmadıkları üzerinde durulmamış, komşu parsel tutanakları getirtilmemiş, taşınmazın niteliği hakkında bilgi vermeyen, bilimsel verilerden uzak ziraat bilirkişi raporuna değer verilmiştir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle komşu parsel tutanakları varsa dayanakları kayıtlarla birlikte getirtilmeli, 1995 tarihinden önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl öncesini 5"er yıllık periyotlar halinde (15-20-25 yıl öncesine ait) gösterecek şekilde 3 farklı tarihe ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşuların toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle ve taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, bu fotoğraflar üzerine fen bilirkişisinin raporuna uygun olarak taşınmaz işaretlenmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumlarının bilgisayar programı aracılığıyla temin edilecek en eski tarihli uydu fotoğrafı ile getirtilecek olan hava fotoğraflarına aktarılmalı, bu yerin 1995 tarihinden 20 yıl önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, bitki örtüsünün, taşınmazlar üzerinde tespit gününe kadar tarım arazisi niteliği ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin var olup olmadığı, var ise ne zaman başlayıp ne süre devam ettiğinin belirlenmeli, taşınmaz içerisinde sabit kayalık bulunması halinde bu tür taşlık-kayalık yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı göz önüne alınarak bu bölümler fen bilirkişi tarafından krokiye işaretlenmeli, bu şekilde davacı taraf yararına 1995 yılına kadar 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, 1995 tarihinden sonra devam edilmeyen zilyetliğin iradi terk niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi