12. Ceza Dairesi 2019/3669 E. , 2019/10630 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından eski hale getirme talebiyle temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; yapılan yargılama sonunda, 21.04.2015 tarihinde sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığın bildirdiği,aynı zamanda mernis adresi olan “İstiklal mah. İlham Sok. No:8 D.9 Beyoğlu” adresine muhtarlığa teslim edilmek ve 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmak suretiyle Tebligat Kanunu 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, sanığın hükümden sonra 13.11.2018 tarihli cezaevinden gönderdiği dilekçe ile usulüne uygun tebligat yapılmadığı,tebligattan haberi olmadığı gerekçesiyle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde bulunduğu, mahkemece eski hale getirme talebinin kabul edilip, dosyanın temyiz incelemesi amacıyla dairemize gönderildiği, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 311. maddesi hükmüne ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.12.2011 gün 237-259 16.12.2008 gün 144-234 23.09.1974 gün 227-408 ile 16.04.1973 gün 213-345 sayılı kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere, temyiz süresinin geçirilmiş olması nedeniyle ileri sürülen eski hale getirme istemleri hakkında inceleme ve karar verme görevi Yargıtay"a ait olmakla sanığın 16.11.2018 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 02.01.2019 tarihli ek kararı hukuki değerden yoksun kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede:
5271 sayılı CMK"nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
Temyiz istemine konu kararda, “...sanığın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize hitaben verilecek bir dilekçe veya Zabıt Katibine beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay’da temyiz yoluna başvurmaları mümkün olmak üzere verildi, okundu, anlatıldı.” şeklinde, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şekli anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterildiğinden ve sanık tarafından bu konuda bir itiraz da ileri sürülmediğinden, eski hale getirme talebi, 5271 sayılı CMK"nın 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmelidir.
Sanığın mahkemece savunması alınırken tebligat adresi olarak “İstiklal mah. İlham Sok. No:8 D.9 Beyoğlu” adresini bildirdiği, yokluğunda verilen kararın sanığın bildirdiği adresine 06.05.2015 tarihinde Tebligat Kanunu 21. maddeye göre mahalle muhtarına tebliğ edildiği, ayrıca 2 nolu haber kağıdının sanığın kapısına yapıştırıldığı, yapılan tebligatın kanuna uygun olduğu, bildirdiği adresine yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından eski hale getirme talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, sanığın, yokluğunda verilen hükmün kendisine 06.05.2015 tarihinde tebliğ edilmesi ve kararın kesinleşmesinin ardından, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra sanık tarafından 13.11.2018 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; aynı Kanunun 317. maddesi gereğince temyiz isteminin ve geçerli bir sebebe dayanmayan eski hale getirme talebinin isteme aykırı olarak REDDİNE, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.