3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/6867 Karar No: 2018/11747 Karar Tarihi: 20.11.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/6867 Esas 2018/11747 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2018/6867 E. , 2018/11747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, itirazın iptali isteminin reddine, tahliye istemi yönünden, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kira alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, icra inkar tazminatına ve davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, itirazın iptaline ilişkin talebin reddine, tahliye talebine konu kiralanın tahliye edildiği anlaşıldığından konusuz kalan tahliye talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)Dava, itirazın iptaline konu 4.350 TL üzerinden harç yatıralarak açılmış, tahliye talebi yönünden ayrıca harç yatırılmamıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi hükmü gereği davanın başında alınmış olan karar ve ilam harcının noksan olduğunun sonradan anlaşılması halinde karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz. Bu durumda mahkemenin harcın tamamlanması için uygun süre vermesi ve ondan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken bu husus göz ardı edilerek dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı nispi harç yatırılması/tamamlatılması gerektiği konusunda herhangi bir müdahalede bulunmamış olup yargılama sırasında harç tamamlatılmadığına ve dava eksik harçla sonuçlandırılmış olduğuna göre, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 4. bendindeki "Tahliye talebi yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 6.042,00 TL Nispi vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine," ibaresi çıkartılarak yerine "Tahliye talebi yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 750 TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine" ifadesi yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.