16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1749 Karar No: 2018/4633 Karar Tarihi: 28.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1749 Esas 2018/4633 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine hükmedildiği ve temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi ve kararın niteliği göz önünde bulundurularak dosya incelenmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin 53. madde uygulamasına yönelik iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve sanığın savunmalarının temyiz denetimine uygun bir biçimde sergilendiği ifade edilmiştir. Hüküm, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle onaylanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/1749 E. , 2018/4633 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereği mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K sayılı iptal kararının, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.