Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1917
Karar No: 2019/10613
Karar Tarihi: 23.10.2019

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1917 Esas 2019/10613 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir taksirle öldürme davasında, bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık mahkum edilirken, diğer sanığa beraat verildi. Ancak, mahkeme kararının temyiz edilmesi sonucunda yapılan incelemede, sanıkların kusur durumunun tam olarak tespit edilmediği ortaya çıktı. Bu nedenle, karar bozuldu ve mahkeme yeniden inceleme yaparak sanıkların kusur durumunun tespiti ve kararın verilmesi gerektiği belirtildi.
Kararda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanın dikkate alınması gerektiği belirtilerek, bu kriterlerin göz önünde bulundurularak hüküm verilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, yargıtay kararlarına göre, adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nin 61/1, 22/4, 50/1-a, 50/4, 52/2
12. Ceza Dairesi         2018/1917 E.  ,  2019/10613 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : 1)... hakkında CMK 223/2-e maddesi gereğinceberaat,
    2)... hakkında TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 50/4, 52/2-4, 5275 sayılı Kanun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanık ...’nın beraatine, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Olay günü, ölenin tek katlı binanın çatı katında vince bağlı demir direklerinin kesme işi yaptığı sırada, vince bağlı direğin kayarak kendisine çarpması neticesinde yüksekten düşerek hayatını kaybetiği olayda, soruşturma aşamasında alınan 30.12.2013 tarihli mahalli bilirkişi raporunda sanık ...’ın ve sanık ...’nın asli kusurlu olduğunun bildirildiği, 27.04.2015 heyet raporunda ise sanık ...’ın asli kusurlu olduğu, sanık ...’ya ise kusur izafe edilmediğinin belirtilmesi karşısında iki rapor arasında çelişki bulunduğu, bu çelişkinin giderilmesi ve sanıkların kusur durumunun tereddütte mahal vermeyecek şekilde tespiti için yeniden inceleme yaptırılıp, alınacak rapordan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Kabul ve uygulamaya göre de:
    1)Yukarıda anlatılan olayda; bir kişinin ölmesi ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık ... hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
    2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi