Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12956 Esas 2017/7632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12956
Karar No: 2017/7632
Karar Tarihi: 07.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12956 Esas 2017/7632 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/12956 E.  ,  2017/7632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 4, 138 ada 13 ve 139 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 6.452.07, 2.917.80 ve 2.314,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak davalıların murisi ölü ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların usulüne uygun şekilde taksim edilmemelerine rağmen yaklaşık 40 yıldır davalılar tarafından nizasız şekilde kullanılması ve kadastro sırasında davacı adına müstakilen tespit edilen taşınmazlar bulunması karşısında davacı tarafın taksim yapılmadığı iddiasıyla dava açmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, yapılan inceleme ve araştırma da hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’ten kaldığı ve ölümünden sonra yöntemince taksim edilmediği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi, bu husus mahkemenin de kabulündedir. İhtilaf, davacı adına müstakilen tespit edilen taşınmazlar bulunmasının ve çekişmeli taşınmazların 40 yılı aşkın süredir davalı tarafça nizasız şekilde kullanılmasının iyiniyet kuralları gereğince dava açılmasına engel oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır. Mahkemece, müşterek murisin diğer mirasçıları tarafından aynı taşınmazlara ilişkin olarak aynı gerekçelerle açılan ve davaların kabulüyle sonuçlanan ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/234 Esas ve 2009/235 Esas sayılı dosyalarında verilen kesinleşmiş kararların güçlü delil niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği karar yerinde tartışılmamış, 2009/235 Esas sayılı dosyanın onaylı bir sureti dosya arasına konulmamıştır. Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/235 Esas sayılı dava dosyasının onaylı bir sureti dosya arasına konulmalı, daha sonra anılan dava dosyalarında verilen kesinleşmiş kararların güçlü delil niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği karar yerinde tartışılmalı, aynı kök murisin diğer mirasçıları tarafından dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak aynı gerekçelerle açılan davalarda kabul kararı verilmesine karşın, bu davada red kararı verilmesinin çelişki oluşturup oluşturmayacağı tüm yönleriyle değerlendirilmeli, ayrıca yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun tereke adına sürdürülmüş sayılacağı yönündeki kural da göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.