17. Hukuk Dairesi 2015/15448 E. , 2018/8257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan ... Ltd.Şti"nin maliki, diğer davalı ..."in sürücüsü olduğu ... plakalı aracın 21.7.2008 tarihinde müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ... plakalı araca arkadan çarparak müvekkilinin sakat kalmasına yol açtığını, ceza mahkemesinin kesinleşen kararıyla sürücünün tam kusurlu bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin kazaya uğrayan araçta yolcu olarak bulunduğunu, ceza mahkemesinin davalı sürücüyü %100 kusurlu kabul ettiği, müvekkilinin sürekli bakım ve tedaviye muhtaç bir hale geldiği sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 22.500,00 TL, bakım gideri olarak 2.500,00 TL olmak üzere 25.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.7.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile (... şirketi sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olarak) müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...vekili; davaya konu 21.7.2008 tarihli kazaya karıştığı bildirilen ... plakalı araç için müvekkili şirketin kişi başına teminat limitinin 125.000,00 TL ile sınırlı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitindeki gerçek zararla sınırlı
olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı bulunduğu, müvekkili tarafından yapılan ödeme tutarının tenziline akabinde davanın reddine karar verilemesini talep etmiştir.
Diğer davalı ... vekili; 21.7.2008 tarihinde ... ... sevk ve idaresindeki davacının da içinde bulunduğu aracın kırmızı ışıkta ve kontrolsüz olarak çıktığını, müvekkilinin aracına ön tarafından çarptığı ceza mahkemesinde müvekkilinin tam kusurlu olduğunun kabul edildiği iddiasının yerinde olmadığını, müvekkili hakkın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bulunmadığını, davacı tarafından ... Devlet Hastanesinden alınan raporun bağlayıcılığı bulunmadığını, 5 yıl sonra aldığı rapor ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, müvekkilinin kusursuz olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; ceza mahkemesince verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesin bir mahkumiyet anlamında olmadığından, ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı ve hukuk hakimini bağlamayacağı, ayrıca beyanına itibar edilen tanık Hakkı Yiğit’in, kazanın taraflarıyla ilgisi bulunmayan kaza mahallinde mevcut kişilerden biri olduğu ve olayın akabinde sıcağı sıcağına alınan beyanında kırmızı ışıkta geçenin sürücü ... ... olduğunu beyan ettiği, bu tanığın ifadesine itibar edilerek, ... kurumu raporuna göre de bu halde de davalı sürücü ..."in kusursuz olduğunun kabulü gerekeceği, davalıların tümünün ancak kusurları oranında sorumlu tutulabileceği kanaatine varılarak kusuru bulunmayan davalı sürücü ve işleten ile sigortacı hakkında ki davanın tümüyle reddine karar verilmiş, bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama
harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.