Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıktan şikayetçi olan ve hükmü temyiz eden şikayetçi kurum vekilinin katılma iradesinin açıkça anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 1-Hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi ile "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanun"un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar" şeklindeki yeni düzenleme yapılmış olması ve dosya içerisinde sanığın şikayetçi kurumun zararını giderdiğine ilişkin bilgi ve belgeye de rastlanılamaması karşısında; katılan kurum ve sanığa açıklamalı tebligat yapılarak duruşmaya davet edilip, sanığa, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2 ve 83. maddeleri ile değişik TCK"nın 163/3 maddeler hatırlatılarak, katılanın zararını giderme imkanı tanınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, evrak üzerinden inceleme yapılarak karşılıksız yararlanma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeden 5271 sayılı CMK"nın 193/2 maddesine yanlış anlam verilerek aynı Kanun"un 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri yapılarak eksik kovuşturma ile mühür bozma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-10.01.2012 günlü mühürleme tutanağı, mühürleme işleminin yapıldığı yerde su kullanılmaya devam edildiğine ilişkin 17.02.2012 ve 12.03.2012 günlü tespitler ve sanığın suçunu kabul ettiğine dair hazırlıktaki savunması karşısında, yüklenen mühür bozma suçunun sübuta erdiği gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden istem gibi BOZULMASINA, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.