4. Ceza Dairesi Esas No: 2020/9409 Karar No: 2020/18992 Karar Tarihi: 09.12.2020
Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/9409 Esas 2020/18992 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın hakaret ve kasten yaralama suçlarından mahkum edildiği, yapılan inceleme sonucunda suçların kanunlara uygun olarak işlendiği ve iddia ve savunmaların kanıtlarla tartışıldığı belirtilmiştir. Ancak, mağdur olan katılanın avukatı olmayıp Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil edildiği için hüküm lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiği Kanun Hükmünde Kararname ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin maddelerine göre belirtilmiştir. Bu nedenle, hükümlerin bozulduğu ancak aykırılığın düzeltilebilir nitelikte olduğu ve vekalet ücretinin Sanık'tan alınarak Sağlık Bakanlığı'na verilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kanunlar: 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan vekilinin temyiz isteminin vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa yükletilen hakaret ve kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi gereğince, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine vekalet ücreti tayin olunması gerektiği şeklindeki hükümler gereğince, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, katılanın kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirmesi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ... ile katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin fıkranın çıkarılması ve ""katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 1500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı’na verilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.