14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16621 Karar No: 2016/2924 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16621 Esas 2016/2924 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/16621 E. , 2016/2924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, yola cephesi bulunmayan 130 ada 4 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 130 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yararına 130 ada 3 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Somut olaya gelince; mahkemece davacıya geçit bedelini depo etmesi için süre verilmediği ve bedelin davacı tarafından depo edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle geçit bedelinin hükme yakın bir tarihte tespit edilip depo ettirilmesi, karar kesinleştiğinde davalılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.