15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5478 Karar No: 2019/7949 Karar Tarihi: 09.09.2019
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/5478 Esas 2019/7949 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/5478 E. , 2019/7949 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs HÜKÜM : Beraat
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Personel Tanıtım Kartının sahtesini yaparak bu kart ile ücret ödemeden Karaköy’de bulunan tramvay durağında tramvaya ücretsiz binmek isterken güvenlik görevlisinin şüphe duyması üzerine yakalandığı ve kartı tramvaylarda, belediye otobüslerinde kullanarak haksız menfaat sağlamaya teşebbüs etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiğinin iddia olunduğu olayda, Sanığın savunmaları, müşteki, tanıklar ve katılan vekilinin beyanları ile dosya kapsamından mahkemece suça konu kartın aldatma kabiliyetinin olmaması nedeniyle sanığa atılı suçların yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesine dayanan beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Mahkemece verilen 27.12.2013 tarihli gerekçeli kararda, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Dairesinin 05.03.2013 tarihli ekspertiz raporuna göre suçlamaya konu edilen kartın sahteliği konusunda görüş bildirilemeyeceğinin belirtildiği, sanığın savunması ve suçlamaya konu kartın incelenmesinden bu kartın herhangi bir sonuç doğurucu özelliğinin olmadığı, tek başına kullanılması ya da bir yarar sağlaması imkanı olmadığı, çıplak göz ile bile uydurma düzenlendiğinin anlaşılabildiği, bu nedenlerle savunma aksine sahtecilik ve dolandıcılık suçlarının oluştuğu sabit olmadığı açıklandığı halde, aldatma kabiliyeti bulunmayan sahte belgenin kullanılması nedeniyle dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmediği, bu nedenle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, CMK"nın 223/2-a maddesi yerine anılan Yasanın 223/2-e maddesi uyarınca beraat karar verilmesi suretiyle, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olunması, Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan “...yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK nun 223/2-e...” ibaresinin çıkartılarak “...yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle CMK"nın 223/2-a..." ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.