Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14500 Esas 2018/8240 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14500
Karar No: 2018/8240
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14500 Esas 2018/8240 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14500 E.  ,  2018/8240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; 15.09.2012 tarihinde davalının sürücüsü olduğu aracın, özel donanımlı elektrikli sandalyesi ile yaya geçidinden geçmekte olan davacıya çarpması sonucu yaralandığını ve elektrikli sandalyesinin hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; kazanın oluşumunda davalının kusuru bulunmadığını ve davacıya ... şirketi tarafından ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 7.836,17 TL"nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının talep etmiş olduğu 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK.’nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m.297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ile bu düzenlemelerin yansıması olarak HMK"nun 280/1. maddesinde düzenlenen bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı biçimde, hükme esas alınan ... raporunun, davalı vekiline tebliğ edilip varsa itiraz ve savunmaları üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Kabule göre de;
    Dava konusu olay 15.09.2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 01.08.2014 tarihli ... Kurumu tarafından düzenlenen raporun ilk paragrafında olay tarihinin 13.09.2009 olduğu ve benzeri bilgilerin yanlış girildiği açıkça anlaşıldığı gibi mahkeme kararının gerekçesinde de olay tarihine ilişkin bu iki farklı tarihin gerekçede yer aldığı görülmektedir.
    Bu halde mahkemece 15.09.2012 tarihinde gerçekleşen kazaya ilişkin olarak davacının maluliyet oranının kesin ve net bir şekilde tespiti için dosyanın ... Kurumu 3. İhtisas Dairesi"ne gönderilip kurumdan ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.