Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3603 Esas 2018/4615 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3603
Karar No: 2018/4615

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3603 Esas 2018/4615 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet kararının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle, sanığın duruşma istemi reddedildi. Temyiz edenin talebinin reddi nedeni olmadığı için işin esasına geçildi. Mahkeme, Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğunu kabul etti. Sanığın Bylock kullanıcısı olduğunu teknik verilerle tespit edemeyince, hukuki durumunun tayini yapılmadan karar verildiği belirtildi. Ayrıca, ceza miktarı için suçun unsurlarının ayrıca teşdit sebebi kabul edildiği için fazla ceza tayin edildiği ve takdiri indirim nedenlerinin göz önünde bulundurulmadığı belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 61/3 ve 62. maddeleridir.
16. Ceza Dairesi         2018/3603 E.  ,  2018/4615 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi.

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanığın duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği gözetilerek,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın Bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde bylock kullanıcı olduğuna dair delilin, özellikle tanık beyanlarının içerik ve ait oldukları dönem de nazara alındığında atılı suçun sübutu açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağının ilgili yerlerden getirtilerek, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, suçun unsurlarının ayrıca teşdit sebebi kabul edilerek TCK"nın 61/3 maddesine muhalefet edilerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi;
    b-Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 27.11.2018 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.