Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin suçun subutuna kabule göre de TCK’nın 147. maddesi gereği zorunluluk hali hükümlerinin uygulanması gereketiğine, sanık ...’ın temyiz isteminin ise soruşturma aşamasında kolluk görevlilerince yaptırılan yer gösterme işlemnin hukuka aykırı olduğuna yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Hukuka kesin aykırılık hallerini düzenleyen 5271 sayılı CMK"nın 289. maddesinin 1. fıkrasının ""i"" bendinde hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması durumunda hukuka kesin aykırılık halinin varsayılacağı kabul edilmiştir. Sanık ...’ın 5271 sayılı CMK"nın 289. maddesinin 1. fıkrasının ""i"" bendinde hukuka kesin aykırılık hali olarak düzenlenen yer gösterme işleminin hukuka uygun olmadığına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamından sanıklar hakkında soruşturma aşamasında yaptırılan yer gösterme işlemi ve ikrar içerikli müdafii huzunda alınan savunmalarda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Katılana ait işyerine cam kırılmak suretiyle girilerek toplam 13.000TL değerindeki cep telefonlarının çalınması ve soruşturma sonucu yakalanan sanıkların müdafii huzurunda kollukça alınan savunmalarında suçlarını ikrar etmiş olmaları şeklinde gerçekleşen olayımızda koşulları bulunmadığından zorunluluk haline ilişkin TCK"nın 147. maddesi hükümlerinin sanıklar hakkında uygulanmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı da belirlenmekle, bu itibarla sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık ... müdafii ile sanık ...’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 07/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.