12. Ceza Dairesi 2019/1 E. , 2019/10579 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/1, 62, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/2, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
İddianame içeriğine ve dosya kapsamına göre; 30.11.2010 olan suçun işlendiği tarihin, gerekçeli karar başlığına, 27.12.2010 olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım yanlışı kabul edilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, erteleme hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, mağdura ait özel görüntüleri kaydetmesi eylemine ilişkin suç tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle CMK’nın 232/2-c madde, fıkra ve bendine uyulmaması,
2- Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olaylarını ve bilgilerin tamamını içerir.
TCK"nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip bir alet kullanılması gerekmeyip, bir özel hayat olayının çıplak gözle seyredilmesi ya da özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice dinlenilmesi yeterlidir. Bir özel hayat görüntüsü ya da sesinin, ilgilisinin bilgisi ve rızası dışında, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip aletle belli bir elektronik, dijital, manyetik yere sabitlenmesi eylemi ise aynı madde ve fıkranın 2. cümlesinde ayrıca düzenlenmiştir.
TCK"nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde, kişilerin özel hayatının gizliliği ihlal edildiği takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, aynı madde ve fıkranın ikinci cümlesinde, gizliliğin görüntü veya seslerin kaydedilmesi suretiyle gerçekleşmesi halinde, bir yıldan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un 81. maddesi ile yapılan değişiklikle TCK"nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesindeki ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş, aynı madde ve fıkranın ikinci cümlesinde, gizliliğin görüntü veya seslerin kaydedilmesi suretiyle gerçekleşmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacağı belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; sanığın, müşterisi olduğu erkek güzellik salonunda çalışan katılan ile salonun üst katında cinsel ilişkiye girdiği sırada cep telefonuyla gizlice çekim yaparak, katılanın cinsel mahremiyetine ilişkin görüntülerini kaydetmesi biçiminde sübut bulan eyleminin, sanığın lehine olduğu kabul edilen ve suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesindeki görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı madde ve fıkranın suç tarihinde yürürlükte bulunan 1. cümlesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulup, temel ceza 240 gün adli para cezası olarak belirlenmek suretiyle hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülmesi ve sanığa eksik ceza hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.