17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5113 Karar No: 2018/8231 Karar Tarihi: 26.09.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5113 Esas 2018/8231 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/5113 E. , 2018/8231 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.09.2018 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... AŞ vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptıklarını takibin semeresiz kaldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 04.05.2012 tarihinde davalı ..."ye sattığını belirterek bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyanın 03.03.2015 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 3 ay içinde yenilenmediğinden bahisle HMK"nun 150/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). HMK"nun 125/2.fıkrasına göre ise "davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devir almış kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve kaldığı yerden itibaren devam eder." Somut olayda ,davacı alacaklı banka yargılama sırasında 21.01.2015 tarihli dilekçe ile borçludan olan alacaklarını 29.12.2014 tarihili temlikname ile ... temlik ettiklerini ... olarak davadan çekildiklerini, bundan böyle yapılacak tüm tebligatların ..."ye yapılmasını ve UYAP üzerinden taraf olarak kaydedilmesini talep etmiştir. Öte yandan 04.11.2014 tarihli ilk oturuma katılan davacı ... AŞ vekiline ikinci oturum günü 03.03.2015 olarak bildirilmiş, 03.03.3015 tarihli oturuma davacı tarafından katılan olmamış davalılar davayı takip etmeyeceklerini belirttiklerinden dosya işlemden kaldırılmış ve 16.06.2015 tarihinde davanın 04.06.2015 itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava dayanağı alacağı temlik eden alacaklı banka ilk oturumdan hemen sonra ikinci oturumdan önce alacağı temlik ettiğini belirterek bundan böyle tebligatların temlik alan ..."ye yapılması ve taraf sıfatını alması için gerekli kayıtların yapılmasını talep etmiştir. Mahkemenin bilgisinde olan böyle bir halde anılan şahsın duruşmadan haberdar edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması için gerekli tebligatları yapması gerekirken, bu işlemler yapılmadan duruşma gününde hazır olunmadığı gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılması ve devamında açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.(HGK 2014/220 Esas 2015/2024 Karar) SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.