Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/6795 Esas 2019/10576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6795
Karar No: 2019/10576
Karar Tarihi: 23.10.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/6795 Esas 2019/10576 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, görevi kötüye kullanma ve taksirle öldürme suçlarından şüpheliler hakkında soruşturma yürüttü. Ancak soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise kusurluluk değerlendirilmesi yapılabilmesi için mahkeme hakiminin yetkili olduğunu ve meydana gelen olay nedeniyle şüphelilerin kusur durumlarının mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği kararını verdi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. ve 309. maddeleri ise, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmakla yükümlü olduğunu ve kanun yararına bozma talebinde bulunulabileceğini belirtiyor.
12. Ceza Dairesi         2018/6795 E.  ,  2019/10576 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği


    Görevi kötüye kullanma ve taksirle öldürme suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/05/2018 tarihli ve 2018/9002 soruşturma, 2018/5166 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/07/2018 tarihli ve 2018/1728 degişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendigi izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gereğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısındanda, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre,
    Somut olayda suç tarihinde 8 yaşında bulunan ölen ..."ün olay günü rahatsızlanması sonucu Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesinde acil serviste görevli doktor şüpheli ..."nun bir kısım tetkiklerden sonra hafta sonu olması nedeniyle pazartesi gelmelerini istediği, 15/06/2015 tarihinde çocuğun ağrılarının artması üzerine yine aynı hastanede görevli doktor ..."ın hastaya gecikerek müdahale ettiği iddialari üzerine, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 26/05/2016 tarihli raporu ile şüpheli doktorların kusur durumlarına ilişkin bir tespit yapılamadığının bildirmesi üzerine, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402, esas, 2013/19286 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesi ancak mahkeme hakimi tarafından yapılabileceği, kusurun belirlenmesi normatif bir değerlendirmeyle mümkün olmakla birlikte, konunun teknik bilgiyi gerektirmesi, hakimin hukuk bilgisiyle sorunu çözemeyeceği durumlarda, bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinde dahi, bilirkişinin inceleme yetkisi kusurlulukla ilgili olmayıp, işin tekniği ve norma aykırı davranışın belirlenmcsi ile sınırlı olacağı, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkına haiz bulundugu, bilirkişi tarafından münhasıran hakimin yetkisinde bulunan kusurluluk konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerekmekle birlikte, bu yöndcki bir değerlendirmenin dc hakimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, meydana gelen olay nedeniyle şüphelilerin kusur durumlarının mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmcden kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşi yapılan itirazin kabulü, yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 27/09/2018 gün ve 94660652-105-10-11934-2018-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2018 gün ve 2018/79907 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliği 06/07/2018 tarihli ve 2018/1728 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.