15. Ceza Dairesi 2017/4586 E. , 2019/7935 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, suç uydurma
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle;
1-TCK.nın 158/1-k, 168/2, 62, 52/2-4, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK.nın 271, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve suç uydurma suçundan İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/08/2009 tarih ve 2009/212 Esas, 2009/188 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmesinden sonra beş yıllık denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi nedeniyle 11/11/2013 tarih ve 2013/384 Esas, 2013/304 Karar sayılı dosyası üzerinden yeniden duruşma açılması üzerine, atılı suçlardan sanığın mahkûmiyetine dair hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç uydurma suçunun suç tarihinin, çalıntı ihbarında bulunulan 13/04/2006 tarihinin ayrıca yazılması gerektiği halde, yazılmamış olması hususunun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın olan.... plakalı Peugeot marka minibüsünün kasko bedelini aracın sigortalı olduğu şirketten alabilmek maksadıyla 13/04/2006 tarihinde Bornova Polis Merkezi’ne çalıntı bildiriminde bulunduğu, bu bildirim üzerine .... Sigorta A.Ş.’ye müracaat ederek 26/07/2006 tarihinde 7.250 TL kasko bedelini tahsil ettiği, 2009 yılında hakkında beraat hükmü verilen ....’in hurda aracına ait .... plakalı aracın plakalarının ve ruhsatını alarak, çalıntı bildiriminde bulunduğu araca takıp, bu şekilde trafiğe çıktığı, şüphe üzerine gerçekleşen polis kontrolü sonucu olayın ortaya çıktığı; bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve suç uydurma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanığın suç uydurma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın tevili ikrar niteliğinde savunmaları, müşteki beyanları, 22/06/2009 tarihli kollukça düzenlenen tutanak, sigorta şirketi yazı cevapları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın çalınmayan aracı hakkında kolluk güçlerine çalıntı müracaatında bulunması eylemi nedeniyle suç uydurma suçunun sübuta erdiği gerekçesine dayanan kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçu işlemediğini savunmuş ise de; 22/06/2009 tarihli kollukça düzenlenen tutanak, sigorta şirketi yazı cevapları, müşteki beyanları ve dosya kapsamına göre; sanığın eylemleri sonucu nitelikli dolandırıcılık suçunun sübuta erdiği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 tam gün, neticeten 5.000 TL olarak tayin edilmesi;
b-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, aynı Kanunun 322.maddesinde öngörülen yetkiye göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasının 1, 2. ve 3. bentlerindeki "600 gün", 500 gün" ve "5.000 TL" ibarelerinin karardan çıkartılarak yerlerine, "5 tam gün adli para cezası", "4 tam gün adli para cezası" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi ve TCK.nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün ise tamamen karardan çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.