15. Ceza Dairesi 2017/4942 E. , 2019/7933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK.nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK.nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, bedeli daha önceden ödenmiş bilgiler ile tamamen sahte olarak oluşturulmuş, 10/01/2012 keşide tarihli ve 28.500 TL bedelli, kayınvalidesinin sahibi olduğu .... Firmasının hamil ve 1 ciranta, kendisinin de 2. ciranta olarak gözüktüğü çeki, katılanın yetkilisi olduğu .....Tic.Ltd.Şti."ne verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun belirlendiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın savunmalarında; suça konu çeki .... ve kendi adına ciro ettiğini, çeki hayvan alışverişi nedeniyle ... isimli şahıstan aldığını, çekin sahte olduğunu bilmediğini belirtmesine karşın, çeki aldığını iddia ettiği ... isimli bu kişiye ait açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitine yarar her hangi bir somut bilgi veremediği, çeki hangi hukuki ilişki karşılığında aldığını açıklayamadığı ve bununla ilgili her hangi bir fatura, irsaliye veya belge sunamadığı, çekin arka yüzünde bulunan birinci ve ikinci ciro imzalarının sanığın eli ürünü olduğu yönünde bilirkişi raporu ile görüş ve kanaatin bildirildiği anlaşılmakla, sanığın katılanın firmasından alınan ürünler karşılığında aldatıcılık kabiliyetini haiz, unsurları tamam olan sahte çeki vermek şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlemediği, kendisinin mağdur olduğu gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık, hazırlık aşamasındaki ifadesinde, ... isimli işyerini kayınpederi tanık ...’in çalıştırdığını, tanık ...’in sağlık sorunları nedeniyle işyerini kendisine devretmek istediği, ancak; devir karşılığında un firmalarına olan borcunu ödemesini talep ettiğini, kendisinin de söz konusu çeki katılanın yetkilisi olduğu firmaya verdiğini, sonrasında da ticari ilişkilerinin devam ettiğini, sözlü talimatı ile çek keşide ettiğini iddia etmesi, tanık ...’in de beyanlarında; katılanın yetkilisi olduğu firmaya oluşan borcunu ödemesi kaydıyla damadı olan sanığa ... isimli işyerini devrettiğini belirtmesi, dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde 2011 yılının temmuz ve aralık ayları içerisinde değişik tarihlerde, değişik miktarlarda ... isimli işyeri ile katılanın yetkisi olduğu firma arasında ticari ilişkinin devam ettiği, yine dosyada mevcut 19/10/2011 tarihli tediye makbuzunda suça konu çek bilgilerinin yer alması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanığın devraldığını savunduğu ... ile katılanın yetkilisi firma arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu belirtmekle ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için sonradan hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, adı geçen ... ile ... Prinç isimli işyerlerine ait ticari defterler, bilgisayar kayıtları ile muhasebe kayıtlarının getirtilmesi, suça konu çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin araştırılması, ilgili belgelerin dosyaya konulması, katılan yeniden dinlenerek, sanığın çeki önceden doğan borca karşılık verip vermediğinin sorulması, sanık ve katılan arasında suça konu çekin verilmesine esas olan ticari ilişkinin hangi tarihte olduğunun tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.