16. Hukuk Dairesi 2017/3750 E. , 2017/7546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 617 ada 1 parsel sayılı 368,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalıların murisi ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 5831 sayılı Kanun kapsamında yapılan çalışma sırasında kullanıcı şerhi değiştirilmeksizin güncellemesi yapılmıştır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın öncelikle tapu kaydının iptali ve adına tescili, olmadığı takdirde lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacının çekişmeli taşınmazın kullanıcısı olduğunun tespitine karar verilmiş; davalılar vekili tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemizin 14.03.2017 tarih 2016/2490 Esas, 2017/1552 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bu kez davacı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazı tapuya tescilli 231 parsel ile beraber tapu kayıt maliklerinden tedavüller sonucu satın aldığını ve tapulu taşınmaz ile beraber taşınmaza zilyet olduğunu ileri sürerek dava açmış; mahkemece icra edilen keşifte dinlenen davacı tanıkları çekişmeli taşınmazı ..."ya ait bildiklerini ve davacının 10 yıl kadar önce ..."dan satın alarak o tarihten beri taşınmazı kullandığını beyan etmişler, fen bilirkişi raporunda ise çekişmeli taşınmazın bitişik komşusu 231 parselle birlikte bir bütün halinde tel örgü ile çevrili olduğu bildirilmiştir. Çekişmeli taşınmazla birlikte kullanıldığı iddia edilen 231 parsel sayılı taşınmazın ise 1981 yılında hükmen dava dışı ... adına, daha sonra 13.02.2002 tarihinde hükmen davalılar murisi ... adına tescil edildiği, 27.05.2005 tarihinde satış yoluyla dava dışı ..."ya geçtiği ve 21.01.2008 tarihinde kayden davacı ... tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 231 parsel sayılı taşınmazın tedavül kayıtlarının davacının iddiasını ve tanık beyanlarını doğruladığı, taşınmazın fiilen davacının kullanımında bulunduğu ve davalılar murisinin 231 parselle birlikte bu taşınmazdan da elini çektiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kullanıcısının davacı olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 14.03.2017 tarih 2016/2490 Esas, 2017/1552 Karar sayılı ilamı ile tespitin kesinleşmesinden sonra davacının ya da bayiinin taşınmazı davalılardan ya da davalıların murisinden satın aldığının kanıtlanamadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, davacı ... taşınmazın 231 parselle bütün halinde tel örgü ile çevrili olduğunun ve kendisinin kullanımında bulunduğunun sabit olduğunu, tapulu (231 parsel) ve tapusuz (davaya konu taşınmaz) olan bu taşınmazları beraber satın alarak kullandığını, davalı ve murislerinin 2005 yılında taşınmazlar ile ilişkilerini bitirdiklerini ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesi, keşifte alınan beyanlar, komşu 231 parsel sayılı taşınmazın tedavül kayıtları ve çekişmeli taşınmazın 231 parseller beraber tel örgü ile çevrili olduğunu bildirir fen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; çekişmeli taşınmazın da öncesinin ... olduğu beyan edildiğine ve komşu 231 parsel sayılı taşınmaz da tedavül kayıtlarından anlaşıldığı üzere 2005 yılında kayden satış yoluyla davalılar murisi ..."dan ..."ya geçtiğine göre; 2/B parseli olan çekişme konusu parselin de tapulu 231 parsel ile birlikte davalılar murisi ..."dan ..."ya, ondan da davacı ..."a geçip geçmediğinin araştırılması, çekişmeli taşınmazı 231 parselle bütün olarak çevreleyen tel örgünün ne zaman kim tarafından yapıldığının ve çekişmeli taşınmazın ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığının sorulup saptanması, bundan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gereğine yönelik hükmün bozulması gerekirken, belirtilen eksiklikler tamamlanmadan yukarıda yazılı gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiş olması nedeniyle Dairemizin yerinde olmayan 14.03.2017 tarih 2016/2490 Esas, 2017/1552 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle araştırmaya yönelik olarak BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.