Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2774
Karar No: 2010/5805
Karar Tarihi: 02.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2774 Esas 2010/5805 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2774 E.  ,  2010/5805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2009 gün ve 286/276 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı 102 ada 65 sayılı parselle birlikte davalı adına tespit ve tescil edilen 6000 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış, cevap da vermemiştir.
    Mahkemece, kadastro tespitinin 31.12.2003 tarihinde kesinleştiğini, davacının kadastro öncesi 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığını gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde; 20-25 yılı aşkın zilyetliğinden bahsetmiş ise de harici satın almadan söz etmemiştir. Ne var ki 16.12.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık, davacının dava konusu ettiği taşınmaz bölümünün davalının kardeşi Halit Kocaaslan’dan 1995 yılında satın aldığını bildirmişlerdir. Davacı dava konusu taşınmazı gerçekten Halit Kocaaslan’dan satın aldığı kanıtlandığı takdirde onun zilyetliğine de dayandığının kabulü gerekir. Bu nedenle TMK.nun 996.maddesi uyarınca satıcının zilyetliği davacının zilyetliğine eklenir. Davacı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayandığına göre eklemeli zilyetlikle birlikte 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş olduğu kabul edilmelidir. Nitekim yerel bilirkişi ve tanık; davacı taşınmazı satın aldığı tarihten itibaren davalıyla birlikte kullandığını ayrıca vurgulamışlardır. Davacı 10.09.1998 tarihinde onaylanan harici satış senedini temyiz dilekçesi ekinde sunmuştur. 102 ada 65 sayılı parsel, 05.06.2003 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında belgesizden tam pay olarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Taşınmaz kadastrodan öncede tapusuz bir yer olduğuna ve taşınır nitelikte bulunduğuna göre satış senedinin olup olmaması önem taşımaz. Satışın yerel bilirkişi, tanık ve her türlü delille kanıtlanması mümkündür.(3402 sayılı Kadastro Kanununun 14) Taşınır nitelikte bulunan taşınmazlar bakımından yapılan satış ve devirle mülkiyet TMK.nun 763.maddesi gereğince alıcısına geçer.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular ile dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında satıcı Halit Kocaaslan’ın zilyetliği de gözönünde bulundurulduğunda tespitin yapıldığı 05.06.2003 tarihine kadar davacının 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki istek 6000 m2 olduğu halde, teknik bilirkişi krokisinde istek dışına çıkılarak fazla yer gösterildiğinden hükme esas alınamaz. Bu bakımdan HUMK.nun 74. maddesi gereğince istek gözönünde tutularak TMK.nun 713/7. fıkrasına uygun ve infaza elverişli bir biçimde yeniden yapılacak keşifte teknik bilirkişiden 102 ada 65 sayılı parselin krokisi üzerinde davacının istediği 6000 m2 yerin koordinatları ile ölçeğinin belirtilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 21/2. fıkrasının seçimlik hak bakımından gözönünde tutulması ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ve eklemeli zilyetlik göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi