11. Ceza Dairesi 2014/17589 E. , 2016/107 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2013/191601
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/727 (E) ve 2013/391 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmayan senetlerin, aynı anda katılana verdiği kabul edilerek, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık D.. T.. hakkında TCK 204/1 maddesine ilişkin sahtecilik suçuna ilişkin çoğunluk görüşüne aşağıdaki gerekçelerle katılmıyorum.
Katılan vekilinin şikayet dilekçesinde ve Cumhuriyet Savcılığı iddianamesinde açıklandığı üzere .... Gıda şirketinin katılan şirkete olan borcu nedeni ile şirket sorumluları M.B. ve E.T. aleyhine yaptığı şikayet sonucu cezaevinde girdiği, sanık D.. T..ın kardeşi cezaevinde iken katılan şirket ile borçların ödenmesi konusunda katılan şirket yetkilisi avukat ile protokol imzalanmıştır. Tarafların birlikte imza altına aldıkları protokolde borcun .... Gıda yetkilileri M.B. ve E.T."ye ait olduğu belirtilerek bu borcu E. T."ın kardeşi D.. T..ın belirli vade içinde ödeme konusunda anlaşmışlardır. Bu anlaşma da borca karşılık katılan şirkete sanık D.. T.."a 12 adet senet verilmiştir.
Sayın çoğunluk senetteki imzanın sanık D.. T.."a ait olduğunu da kabul etmektedir. Sanığın senette gerçek ismini yazarak adres kısmına da borçlu şirket .... gıdaya ait kaşeyi vurmasını senetin içerik itibari ile TCK 204/1 kapsamında sahte düzenlendiğine dair mahkeme kabulüne dair hükme katılmıştır. Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı Tarafların huzurda birlikte sanığın kardeşinin borcuna ilişkin hazırlanan senetteki gerçek isminin altına Borçlu şirkete ait kaşeyi vurarak senedin sahte düzenlenip düzenlenmediğine ortaya çıkmaktadır.
TTK bonoya ilişkin 688-691 maddelerinde dört maddeyi ayırmış diğer özelliklerde Poliçeye ilişkin hükümlere atıfda bulunmuştur buna göre:
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını, içermelidir.
Görüldüğü üzere T.T.K. "da sayılan zorunlu unsurlar arasında adres sayılmamaktadır. Buna göre;
Sanık D.. T.."ın katılan şirkete kardeşi E.T."ın borcuna karşılık verdiğini beyan ettikleri dosya içinde suretler; bulunan senetlerde TTK aradığı zorunlu şartları tamamen karşılayan bir senet verildiği sabittir. Sayın çoğunluk sanığın borcunun altına adres kısmına sanığa ait olmayan şirkete ait kaşenin vurulduğu ve sahteciliğin bu şekilde gerçekleştiğini kabul ettiği görüşe katılmıyorum. Görüldüğü üzere öncelikle senette olması gereken zorunlu unsurlarda herhangi bir gerçek dışı yanıltıcı bilgi bulunmamaktadır. Sanığın kardeşinin borcuna karşılık bu senetleri tanzim ettiği taraflarca itiraz edilmeyen protokolde de belirtilmiştir.
Sayın çoğunluğun adres kısmında gerçek olmayan kısımları yanıltıcı olarak şirket kaşesinin vurulması eylemi olduğu gibi kabul edilse dahi; bu eylem hakkında dolandırıcılık suçu olup olmadığı hususu tartışılabilir ise de bu suçundan önceden doğmuş olan borca karşılık verilen senetle ilgili olduğundan dolandırıcılık suçununda unsurları gerçekleşmemiştir.
Yukarıda açıkladığım gerekçelerle sanığın üzerine atılı sahtecilik suçunun sübut bulmadığı suçun unsurlarının oluşmadığından sanık hakkında BERAAT kararı verilmesi gerekirken mahkumiyetine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum