16. Hukuk Dairesi 2015/18573 E. , 2017/7534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Beldesi çalışma alanında bulunan ve 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan 281 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, parsel üzerindeki iki katlı binanın ..."nın fiili kullanımında bulunduğu, 281 ada 30 parsel sayılı taşınmaz, ...’nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi beyanlar hanesine yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve Mahkemenin 13.11.2013 tarihli 2013/138-209 Esas, Karar sayılı kararıyla hükmen tescil edilmiştir. 281 ada 33 parsel sayılı taşınmaz ise, parsel üzerindeki tek katlı binanın ... tarafından kullanıldığı şerhi beyanlar hanesine yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve Mahkemenin 2010/732 Esas, 2013/102 Karar sayılı kararıyla hükmen tescil edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalılar ... ve ... aleyhine 22.10.2009 tarihinde açılan tescil davasından tefrik edilen 281 ada 5, 30 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki dava, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ... ise, çekişmeli taşınmazların kendi fiili kullanımda bulunduğu iddiasına dayanarak adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları, davacı ...’nın açtığı dava ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek ve taşınmazlar hakkında yukarıda adı geçen davaların tarafları dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı ...’un davasının reddine, 281 ada 5, 30 parsel sayılı taşınmazlar hakkında mahkemenin 2013/138-209 Esas, Karar sayılı ilamıyla tescil hususunda hüküm kurulmuş olmakla bu esasta tescil hususunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 281 ada 33 parsel sayılı taşınmaz hakkında Mahkemenin 2010/732 Esas, 2013/102 Karar sayılı ilamıyla tescil hususunda hüküm kurulmuş olmakla bu esasta tescil hususunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı ... vekili ve davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak davacı Hazine vekili, 18.09.2015 tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden vazgeçmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ...’nın davacısı olduğu, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen 2010/732 Esas ve 2013/102 Karar sayılı ilamı kesin hüküm niteliğinde olduğuna göre davacının 281 ada 33 sayılı parselle ilgili hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahkemece dava konusu 281 ada 5 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesinde görülen 2013/138 Esas ve 2013/209 Karar sayılı davada ... ve arkadaşlarının zilyet olduğunun belirtildiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; sözü edilen dava ile ilgili keşifte davacı ...’un bu parsellere ilişkin iddiası yönünden araştırma yapılmamış olmasına rağmen, mahkemece yeniden keşif yapılarak taşınmazların kim veya kimler tarafından ne suretle kullanıldığı, davacının da iddiası değerlendirilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, yansız, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacının kullanımı bulunup bulunmadığı, varsa kullanımının ne şekilde olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi davacı ..., davalı ...’na da husumet yönelterek dava açmış ise de; taşınmazlar 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olup davalı ... Başkanlığının taşınmazlarda kullanıcı sıfatı bulunmadığına göre, davalı ... Belediyesine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, bu yönün göz ardı edilmesi dahi isabetsiz olup, davacı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.