19. Hukuk Dairesi 2015/2502 E. , 2015/6449 K.
"İçtihat Metni"Davacılar 1-... . 2- ... (ölü) Mirasçılar 3- ... 4- ... 5- ... 6- ... ile davalı ...vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 27/05/2013 gün ve 2006/586 E. - 2013/135 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 13.10.2014 gün ve 2013/17877 E. - 2014/14964 K. sayılı ilamına karşı davacılardan .... ve ... vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı ... ve ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.10.2014 günlü kararıyla onanmış olup, bu karara karşı davacı şirket ve ... vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda;
Davacı yan davalının icra takibine koyduğu 9 adet senetteki borçlu imzalarının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, bu senetlerin 5 tanesindeki avalist imzasının da davacı ... eli ürünü olmadığı iddiasına dayalı olarak menfi tespit davasını açmıştır.
Davalı yan ise, davacıya mal sattığını, alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının, davacıya mal satıp teslim ettiği, bonolar ile faturaların bire bir miktar itibarıyla örtüştüğü, ihtiyati haciz uygulaması sırasında davacı şirketin yetkili temsilcisinin borcu kabul ettiği, davacının davalıya yemin teklif etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 26.12.2007 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu senetlerdeki borçlu imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, 4 adet senetteki avalist imzasının davacı ... eli ürünü olmadığı, 04.11.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; 3 adet senetteki avalist imzasının davacı ... eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, 11.12.2009 tarihli bilirkişi heyet raporunda; 4 adet senetteki imzanın davacı ... eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dava, ... İcra Müdürlüğü"nün 2006/5957 sayılı icra takibine konu senetler nedeniyle imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davası olup, yanlar arasındaki temel ilişkiye girilerek alacağın bulunup bulunmadığı tartışılmadan, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip konusu senetlerle sınırlı olarak çözülmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, alınan bilirkişi raporları kapsamında mahkemece takip dayanağı senetlerdeki imzanın davacılar eli ürünü olup olmadığı tespit edilerek somut olayın değerlendirilmesi gerekirken, taraflar arasındaki temel ilişkiye girilerek davalının davacıya mal satıp teslim etmesi nedeniyle alacaklı bulunduğunun kabulüyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, boçlunun ihtiyati haciz kararının infazı sırasında borcu kabule yönelik beyanları, haciz sırasındaki beyanlarından farklı olarak, icra tehdidi altında bulunması nedeniyle borçluyu bağlayıcı bir kabul olarak nitelendirelemeyeceğinden ve davacı şirket yetkilisinin 23.03.2006 tarihli ihtiyati haciz tutanağında yer alan “borca diyeceğimiz yoktur” şeklindeki beyanının açık bir borcu kabul olmadığı da gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu sebeple bozulması gerekirken, Dairemiz ilamında belirtilen gerekçe ile onandığı anlaşıldığından davacı şirket ve ... vekilinin bu yöndeki karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ve ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.10.2014 gün 2013/17877 Esas, 2014/14964 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı şirket ve ... yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacılara verilmesine, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde iadesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.