15. Ceza Dairesi 2017/10941 E. , 2019/7928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, hakaret
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı
2-Sanıklar ... ve ... hakkında,TCK.nın 155/2, 62/1,52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... tarafından, hakaret suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
25/03/2013 tarihli iddianamede sanık ... hakkında hakaret suçundan kamu davası açılmasına rağmen atılı suçtan bir hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde hüküm verilmesi mümkün görülmüştür.
Nakliye işi ile uğraşan sanıklar ... ve ..."ın sanık ..."in eşyalarını parça parça taşıma konusunda anlaştıkları, yapılan son seferde ücretlerini alamadıklarını gerekçe göstererek sanık ..."e ait eşyaları teslim yerine götürmeyerek, bir depoya bıraktıkları, daha sonra sanıklar ... ve ..."in telefonda yaptıkları görüşme esnasında karşılıklı olarak "" orospu çocuğu "" sözleriyle hakarette bulundukları, bu şekilde sanıklar ... ve ..."ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, sanık ..."in hakaret suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, sanık ...’in temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar ... ve ...’ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar ... ve ...’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların tevili ikrara dayanan savunmaları, katılan sanık ...’in beyanları ve dosya kapsamına göre; sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak verdiği ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 tam gün, sonuç olarak 500 TL. adli para cezası olarak tayin edilmesi;
b-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümler fıkrasından, adli para cezasına ilişkin bölümde sırasıyla “30 gün” , “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla“ 5 gün” , “ 4 gün” ve “ 80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmek ve hükümler fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.