4. Ceza Dairesi 2020/10578 E. , 2020/18951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın aşamalarda suçu işlemediğini belirtmesi ve tanık ...’ün sanığı doğrulaması karşısında, bu beyanlara hangi gerekçeyle itibar edilmediği açıklanıp tartışılmadan, sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu"nun ek onikinci maddesinin ikinci fıkrasındaki, ""Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı TCK"nın uygulamasında kamu görevlisi sayılır"" düzenlemesinin suç tarihinde yürürlükte olduğu, özel hastane doktoru olan katılanın suç tarihi itibariyle kamu görevlisi sıfatı bulunmasına rağmen sanık hakkında katılana yönelik TCK"nın 125/3-a maddesi yerine 125/1. maddesinden hüküm kurulması,
3- Hakaret suçunun aleni bir yer olan hasta bekleme salonunda işlenmesine rağmen, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
4- Daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmeyen sanık hakkında, tehdit suçundan hükmolunan 18 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
5- Sanık müdafiinin 04/08/2014 tarihli dilekçesindeki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeyi de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
6- Sanık hakkında, katılana karşı hakaret suçundan TCK’nın 125/3-a ve tehdit suçundan TCK’nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, CMK’nın 253/1. maddesi uyarınca bu suçtan uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağından soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, ancak sanığın TCK’nın 125/3-a maddesinde düzenlenen hakaret suçu yerine uzlaşmaya tabi olan aynı kanunun 125/1 maddesinde düzenlenen hakaret suçundan cezalandırılması karşısında, TCK’nın 125/1 maddesinde düzenlenen hakaret ve 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarından uzlaşma hükümlerinin uygulanma zorunluluğunun meydana geldiği anlaşılmakla, CMK’nın 253 ve devamı maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7- Sanık hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün kısa karardan farklı olarak gerekçeli kararda “Adli Para Cezası” yerine “Hapis Cezası” yazılması suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması,
8- Kabule göre de; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5.maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun"un 31. madddesi gereğince, 5271 sayılı CMK" ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.