8. Hukuk Dairesi 2010/2753 E. , 2010/5802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Yargılamanın yenilenmesi
... ile ... ve ... aralarındaki yargılamanın yenilenmesi davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2009 gün ve 519/784 saylı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladığı üzere vekil edeninin dava dilekçesinde gösterilen ... ilindeki adreste oturmasına karşın akraba olan davalıların bilerek ...ilindeki başka adrese dava dilekçesini tebliğ ettirdiklerini ileri sürerek HUMK. nun 445/7. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... ve ... vekili, davacının tebligat tarihinde bildirilen adreste kız kardeşiyle birlikte oturduğunu, yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; “davacının nüfus cüzdanını yenilemek için ...Nüfus Müdürlüğüne 10.2.2006 tarihinde başvurduğunu, tebligat adresi olarak ... caddesi, .. apt., Kat:3/3 ...adresini bildirdiğini ve cüzdanını yenileyerek aldığını, daha sonra ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/1 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sırasında oğlu olan ...’nin tanığı olarak duruşmada hakim tarafından dinlendiğini, 20.4.2006 tarihli duruşmada adresini ... cad., Bahadır apt., ...olarak bildirdiğini, yargılamanın yenilenmesi talep edilen mahkemenin 2005/310 Esas sayılı dava dosyasında da davacıya ... cad. Bahadır apt., Kat:3 ...adresinde tebligat yapıldığını, davacının tebligattan haberdar olduğunu, yanlış adres gösterilerek hile ve hudanın oluştuğu iddasının sübut bulmadığını gerekçe göstererek” davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, HUMK. nun 445/7. maddesinde açıklanan hukuki sebebe dayalı olarak açılan yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkindir.
Yerel mahkeme ilk kararında; usulüne uygun tebligatın yapılmadığı, yenilenmesi istenen hükmün henüz kesinleşmediği, ...’nin temyiz yoluna başvurmak yerine nedenleri kanunda sınırlı olarak sayılmış, olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin redde ilişkin 29.11.2007 gün ve 2007/441 Esas, 2007/727 Karar sayılı kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 17.6.2008 tarih ve 2008/2052 Esas, 2008/3347 Karar sayılı ilamıyla yapılan bozmada “yenilenmesi istenen ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/310 Esas sayılı dava dosyasının davacıları ... ve ..., miras paylaşma anlaşmasına dayanarak dava konusu 564 ada 36 parselin tapu kaydının iptaliyle adlarına tescilini istemişler, dava dilekçesi ve yargılama sonunda verilen 20.10.2005 tarih, 2005/310 Esas ve 2005/452 Karar sayılı kabul hükmü ...’ye ...ili, ... cad., Bahadır apt., Kat: xx adresindeki yeğeni ...’a tebliğ edilmiştir. Görülmekte olan yenileme davasında ise, ... vekili, vekil edeninin ... ili, Şehitgönenç cad. No: xx adresinde oturduğunu, davacının yeğeni Netice ve eniştesi ...’nin bunu bilmesine rağmen gerçek adresi mahkemeden gizleyerek hile ile başka adrese tebligat çıkarttıklarını, kanunda belirtilen hile ve huda unsurunun gerçekleştiğini ileri sürerek, tarihi ve sayısı belirtilen mahkeme hükmünün kaldırılmasını, tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. HUMK. nun 445. maddesinin 7. bendinde, sözü edilen hile ve huda, uygulamada ve doktrinde geniş anlamda anlaşılmakta ve bilinen olayların davada gizlenmesi ya da somut olayda olduğu gibi, yöntemince tebligat yaptırılmayarak davanın karşı tarafın yokluğunda sonuçlandırılması, hile ve huda kapsamında sayılmaktadır. Hüküm bu haliyle şeklen de olsa temyiz edilmeyerek 8.3.2006 tarihinde kesinleştiği ve yargılamanın yenilenmesi davasının 7.9.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu yüzden davacıların yargılamanın yenilenmesi talebi kanunun 445/7. maddesine uygundur. Hal böyle olunca, mahkemece; yanlış adres gösterilerek tebligat yapıldığını iddia eden davacı taraftan bu konudaki delilleri istenip, toplanarak hile ve hudanın oluşup oluşmadığının araştırılması ve özellikle dava dilekçesinin ve hükmün teblig tarihlerinde ...’nin hangi yer nüfusuna kayıtlı olduğunun ve seçimlerde nerede oy kullandığının araştırılıp belirlenmesi, yargılamanın yenilenmesi isteğinin sonucuna göre değerlendirilmesi…” gerektiğine işaret edilmiş ve bu gerekçeyle hükmün bozulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler yargılama tutanakları, beyanlar, cevap ve temyiz dilekçelerinin kapsamları, bozma ilamının içeriği birlikte değerlendirildiğinde tarafların akraba oldukları, davacı ... ile davalı ... ve dosyada ismi geçen ... ile ...’in kardeş oldukları, diğer davalı ...’ın davacının eniştesi ve ... İnci (...) ...’ın eşi olduğu anlaşılmıştır. Davanın; miras bırakan Letice Ünlüer’in mirasçıları arasında görüldüğü, davacı ... tarafından kardeşi ... ile eşi ... aleyhine karşı dava açtığı ve böylece taraflar arasında bir yarar çelişkisinin olduğu açıktır. Yargılamanın yenilenmesine konu yapılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/310 Esas ve 2005/452 Karar sayılı dosyanın, esasen davacılar ..., ... tarafından davalılar ..., ..., ...., ..., ... ve ...’a karşı açıldığı, bu dosya üzerinden yapılan tebligatların davalı ...’in hizmetçisi ...’a yapıldığı, ...’e yapılan tebliğlerin de bunun tarafından alındığı, anılan dosyada davalı gösterilen 6 kişinin adresinin de aynı olup, ... caddesi, Bahadır apt. Kat: 3 ...adresi olarak gösterildiği görülmüştür. Yargılamanın yenilenmesinde davacı bulunan ...’in ise, esasen yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde gösterilen ... adresinde oturduğu anlaşılmıştır. Bozmadan sonra dosya arasına konulan nüfus aile kayıt tablosuna göre, ...’in ..."da nüfusa kayıtlı olduğu saptanmıştır. ... İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 5.11.2008 gün ve ...…./260 sayılı oy kullanıp kullanmadığı hakkındaki karşılık yazılarında ise, “28.3.2004 yılında yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimi ile 22.7.2007 günü yapılan Milletvekili Genel Seçimi ve 3.11.2007 günü yapılan Anayasa Değişikliğinin Halk Oyuna sunulmasıyla ilgili seçmen kayıtları üzerinde yapılan incelemede, ...’in kayıtlarında bulunmadığı, ancak sessiz sistemde 2002 yılındaki güncellemede en son Maltepe mah., Şehitgönenç cad. Kapı No: 20 Daire No:10 (Sandık alanı; Çankaya Halk Eğitim 7. Sanat, sandık nosu: 1222, sıra nosu: 346) ...-Çankaya’da seçmen kaydının olduğunun tespit edildiği” açıklanmıştır. Görüldüğü gibi davacı ...’nin yapılan tespite göre 2002 yılından beri Çankaya"da oylarını kullandığı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığından gelen yazı ile açıklığa kavuşmuştur.
Öte yandan Çankaya İlçesi Maltepe Muhtarlığından alınan 16.07.2007 tarihli konutta kalanlara ilişkin kimlik bildirme belgesi ve 22.05.2007 tarihli ikametgah ilmuhaberi ile ..."nin evi satın aldığı 24.05.2000 tarihinden itibaren ..."daki adresinde oturduğunu göstermektedir. ...1. Noterliğinden çektirilen 09/2008 tarih ve 000401 yevmiye nolu ihtarnameye verilen yanıta göre ..."in geçici olarak ..."ye gidip geldiği belirlenmiştir. Davacı ..."in geçici olarak ..."ye gidip gelmesi ve bazı işleri için orada adres bildirmesi ..."deki adreste daimi oturduğu anlamına gelmez. Bu her zaman herkes için olağan karşılanan bir durumdur. Yargılamanın yenilenmesine konu olan ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/310 Esas sayılı dosyasına konu tapu iptali ve tescil davası ise, 8.7.2005 tarihinde açılmış ve 20.10.2005 tarihinde sonuçlanmış ve 8.3.2006 tarihinde ise kesinleşmiştir.
Belirlenen olgular karşısında davacının boşanma davasında dinlendiği sırada gösterilen adresin ..., nüfus cüzdanını yenilemesi için verdiği adresin de ...’deki adres olduğu kabul ederek isteğin reddine karar verilmesi yerinde değildir. Her şeyden önce taraflar arasında ortak miras bırakandan kalan taşınmaz için dava açılmış ve yürütülmüştür. Açılan dava nedeniyle taraflar arasında yarar (menfaat) çatışmasının olduğunun kabulü zorunludur. Bu durum karşısında davacı 2005/310 Esas sayılı dava dosyası nedeniyle adına çıkartılan tebligatların davayı açanların ...’in ...’da oturduğunu bildikleri ve bilebilecek durumda oldukları halde ...adresine dava dilekçesini tebliğ ettirmeleri ve diğer tebligatları bu adrese yaptırmaları bir hile ve hudaya dayalı olduğu kabul edilmelidir. İlçe Seçim Kurulunun yazısıyla bu durum açığa çıkmıştır. Yargılamanın yenilenmesine konu olan dosyada davalı adına çıkarılan tebligatların yanlış adrese gönderilmesiyle savunma hakkının kısıtlandığı ve böylece Anayasa’nın 36. maddesine aykırı davranıldığı bir gerçektir. Öte yandan HUMK. nun 73. maddesinde; kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanunu şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez, denilmektedir. Şu halde yöntemine uygun bir biçimde açılan davada davalı taraf hazır bulundurulmadıkça mahkemenin hüküm kurması düşünülemez.
Saptanan bu somut ve hukuki olguların tümü gözönünde tutulduğunda HUMK. nun 445/7. maddesinde açıklanan hile ve hudanın koşullarının somut olayda gerçekleştiğinin kabulü ile yargılamanın yenilenmesinin kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle isteğin reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.