Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18527 Esas 2016/2861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18527
Karar No: 2016/2861
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18527 Esas 2016/2861 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/18527 E.  ,  2016/2861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalı, dava konusu payı hükmen tescille kazanmış olduğundan önalım davasının dinlenemeyeceği ayrıca, rızai taksim bulunduğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın mahkeme kararı ile davalı adına tescil edilmiş olması önalım hakkının kullanılmış olmasına engel teşkil ettiği,...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/293 Esas, 2013/350 Karar sayılı dosyasında tescil hükmünün 19.11.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa TMK"nın 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda davacının murisi, eşi... ve.... kızı .... 1/6 pay maliki olup murise ait... Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli ve 2013/591 Esas, 583 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı dışındaki mirasçıların mevcut olduğu görülmektedir.
    Tescil davası ile pay iktisabı da bir nevi satıştır. Mahkeme ilamı satış yerini almaktadır. Tescile ilişkin kararın TMK"nın 705. maddesi gereğince tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasıyla aleniyet kazanacağı dikkate alınıp mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi, tarafların delilleri toplanarak davalının rızai taksim savunması keşfen incelenerek taşınmazda fiili taksim bulunmadığı takdirde davacıya çekişme konusu payın dava tarihindeki bedeli ile tapu harç ve masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.