8. Hukuk Dairesi 2010/4634 E. , 2010/5799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Şıh ... ve ... ile ... aralarındaki dava hakkında İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.04.2008 tarih ve 48/206 sayılı hükmün Dairenin 22.04.2010 gün ve 6809/2009 sayılı ilâmiyle kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden reddine karar verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde açıklanan 7 parça taşınmazın ortak miras bırakan Mustafa Keskin’den kaldığını, davalının taşınmazlar üzerindeki miras payını 08.03.1996 tarihli senetle vekil edenlerine devrettiğini, ancak tapuda devre yanaşmadığını açıklayarak dava konusu parseller üzerindeki davalıya ait miras payının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, senedin yöntemine uygun olarak düzenlenmediğini, geçerli bir pay devrinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK.nun 677.maddesi uyarınca mirasçılar arasındaki pay devri nedeniyle mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davanın reddine ilişkin hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22.04.2010 tarih ve 2009/6809 Esas, 2010/2009 Karar sayılı ilamıyla redde ilişkin hükmün esasının onanmasına, vekalet ücreti yönünden keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlattırılmadığı halde vekalet ücreti takdirinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili bunun üzerine 12.07.2010 tarihli karar düzeltme dilekçesiyle; pay devrine ilişkin sözleşmenin usulüne uygun olarak yapıldığını, tarafların kardeşi olması nedeniyle HUMK.nun 293/1.maddesi gereğince hukuki işlemin tanıkla ispatının mümkün olduğunu ve duruşma istekleri bulunduğu halde bunun değerlendirilmemiş olması Anayasanın 36.maddesi uyarınca savunma hakkının kısıtlandığını açıklayarak karar düzeltme ve duruşma isteğinin kabulüyle hükmün esastan bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Karar düzeltme isteği üzerine yapılan incelemede, gerçekten davacılar vekili 09.09.2008 havale tarihli temyiz dilekçesiyle işin duruşmalı yapılması isteğinde bulunulmuştur. Dairece bu yön üzerinde yapılan incelemede ortaklığın giderilmesine ilişkin dava nedeniyle verdikleri 19.07.2006 havale tarihli cevap dilekçeleriyle karşı dava olarak eldeki bu davayı açtıkları ve 17.08.2006 tarihinde harç yatırdıkları, harcın cevap ve karşı dava dilekçesinde belirtilen 4000 TL dava değeri üzerinden tahsil edildiği saptanmıştır. Sonradan karşı dava; ortaklığın giderilmesi davasından tefrik edilerek aynı yerin Sulh Hukuk Mahkemesinin esasına kaydının yapıldığı, daha sonra görevsizlikle Asliye Hukuk Mahkemesine aktarıldığı anlaşılmıştır. Davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi sırasında 17.10.2006 günlü yargılama oturumunda davacı ve davalıdan sorulması üzerine taşınmazın dönüm değerinin 2000 TL olduğunun bildirilmesi ve bu durum karşısında davalıya düşen payın dönümü gözönünde tutulduğunda toplam değeri bozma ilamında da açıklandığı gibi 115.616 TL olduğu saptanmıştır. Ne var ki, yöntemine uygun olmamakla birlikte tespit edilen bu değer üzerinden eksik peşin harç davacılar tarafından tamamlanmamıştır. Bu nedenle bu değerin vekalet ücretine ve davanın duruşmalı yapılmasına esas kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Şu halde Yargıtay’da duruşmanın yapılması bakımından gözönünde tutulması gereken değer; karşı dava dilekçesinde belirtilen 4.000 TL olması gerekmektedir. HUMK.nun 438.maddesi gereğince Yargıtay’da bir davanın duruşmasının yapılabilmesi için 2008 yılı bakımından esas alınması gereken miktar 12.680 TL, 2009 yılı bakımından ise 14.200 TL"dir. Bu nedenle Yargıtay’da değer itibariyle işin duruşmalı yapılması olanaklı bulunmamıştır. Bu husus esasen Dairece bozma ve onama kararından önce değerlendirilmiş ne var ki onama ve bozma ilamı yazılırken bu husus maddi yanılgı sonucu karar yazılmamıştır. Bu olgu Dairede saklı bulunan dosyaya ilişkin evraktan anlaşılmıştır. Yani duruşma isteği Dairece değerlendirilmiş, değer tutulmadığından işin duruşmalı yapılmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle işin duruşmalı yapılmasının değer itibariyle mümkün olmadığı sonucuna varıldığında duruşma isteğinin değerden reddine karar verildi, açıklandı, işin esası yönünden karar düzeltme isteğinin incelenmesine geçildi.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanakları münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440.maddesine yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve anılan kanunun 442.maddesi uyarınca takdiren 172,00 TL para cezası ile aşağıda müfredatı yazılı 17,15 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 18,35 TL’nın karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye irad kaydına 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.