15. Ceza Dairesi 2017/12622 E. , 2019/7924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan şikayetçi ...’nın 28/03/2013 tarihinde alınan beyanında, sanık hakkında şikayetçi olduğunu bildirmesine rağmen, davaya katılması yönünde mahkemece herhangi bir karar verilmemesi karşısında, şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, CMK"nın 237/2, 238. maddeleri uyarınca şikayetçi ...’nın katılan, ... vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılanın yetkilisi olduğu .... Dekoraslon isimli iş yerinde satış elemanı olarak 31.07.2012 tarihine kadar çalıştığı, işten ayrıldıktan sonra şirket müşterileri olan tanıklar ....’den 3.950 TL, ...’dan 2.250 TL, ...’dan 2.800 TL, ....’ndan 1.500 TL tahsil etmesine rağmen, çalıştığı şirkete teslim etmediğinin tespit edildiği, sanığın bu şekilde çalıştığı işyerini zarara uğratarak, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında; katılanla akraba olduklarını, katılanın yetkilisi olduğu şirkette gayriresmi ortak olduğunu, şirket müşterisi olan tanıklardan yapılan iş karşılığı aldığı paraları teslim ettiğini, sadece paraların bir kısmını ustalara malzeme parası olarak verdiğini, uhdesinde herhangi bir para olmadığını belirtmesi, dinlenen bir kısım tanıkların da sanık ile katılanın yetkilisi olduğu şirket arasında ortaklık ilişkisi olduğunu beyan etmeleri, katılan vekilinin 05/06/2013 tarihli oturumda müvekkili katılanla ile sanık arasında herhangi bir hizmet ilişkisinin bulunmadığını ifade etmesi karşısında; sanık ile katılan arasında yasal anlamda var olan bir işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortaklığın sona erdirilmesinden kaynaklanan ortaklar arasında hukuki mahiyette olduğu bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanığın tahsil olunan paraları teslim etmediğine yönelik katılanın soyut iddiasından başka mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemenin sanık hakkında tesis ettiği beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olma dığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.