Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15007
Karar No: 2018/8200
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15007 Esas 2018/8200 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/15007 E.  ,  2018/8200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, dava dışı ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu dava dışı ..."nin sevk ve idaresindeki ... plakalı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralanıp, sakat kaldığını, ... Atatürk Araştırma Hastanesinin raporuna göre %8 oranında maluliyetinin olduğunu, yaptıkları başvuru sonucu davalının yaptırdığı aktüerya hesabı ile ibraname imzalaması halinde müvekkiline 17.507,15 TL ödeme yapacaklarını bildirildiğini, ekonomik olarak zor durumda olan müvekkilinin, ibranameyi imzalamak zorunda kaldığı gibi davalı ... şirketinin eksik hesaplama yaptırdığını belirterek, 17.507,15 TL"lik ödeme düşüldükten sonra bakiye kalan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL maluliyet tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketin kayıtsız şartsız ibra edildiğini, davacının yolculuk ettiği motorsikletin yolcu taşıma aracı olmadığını, müterafik kusurun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 8.000,00 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 27/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delililerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... vekilinin tüm, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    2-Davaya konu trafik kazasından sonra ve davadan önce davalının sigota şirketine başvurusu üzerine davacının %8 oranında maluliyetine göre sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış ve kendisine 17.507,15 TL ödenmiş, 22/11/2012 tarihli ibraname alınmıştır. Davacı, ibraname tarihinden itirabaren ... 111. maddeye göre iki yıl içerisinde dava açmış, mahkemece gerekli incelemeler yapılarak, yazılı olduğu üzere karar verilmiş ise de, açıklanan madde hükmüne göre davacının açtığı bu davanın sonucunda tazminata karar verilebilmesi için davacıya ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama ile davalı sigortanın yaptığı ödeme arasında oransızlık bulunması gerekir. O halde ödeme tarihindeki verilere göre ve PMF yaşam tablosu esas alınarak yapılacak inceleme sonunda bulunan tazminat miktarı ile ödenen tazminat miktarı arasında oransızlık bulunup, bulunmadığının tespit edilerek sonucuna göre arada fahiş fark var ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
    3-Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
    Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın
    aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.
    Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması ifade edilmektedir.
    Somut olayda, davacı ..."nin, dava dışı ..."nin sevk ve idaresinde bulunan motorsiklette yolcu olduğu sabit olup, davacı yolcu kusursuzdur. Davalı vekili savunmasında, davacının yolcu olduğu motorsikletin yolcu taşımaya uygun olmadığını, motorsiklet sürücüsünün ehliyetinin olmadığını, davacının olayda müterafik kusurunun olduğunu ileri sürmüştür.
    Bu durumda; ceza dava dosya kapsamındaki ifade tutanakları ve belgeler de dikkate alınarak, davacının yolcu olduğu motorsiklet sürücüsünün kaza tarihi itibariyle ehliyeti olup olmadığının saptanması, ehliyetsiz olduğunun tespiti halinde bu sürücünün aracına binen davacı için bu durumun müterafik kusur teşkil edip etmeyeceği; aracın yolcu taşımaya uygun bulunup bulunmadığı ve varsa bu durumun davacının uğradığı zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığı, davacının olayda müterafik kusurlu olup olmadığı, BK"nun 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca maddi tazminattan hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin tüm, davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2)-(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda
    dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi