Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2103
Karar No: 2019/10551
Karar Tarihi: 22.10.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2103 Esas 2019/10551 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar yargılandıkları taksirle yaralama suçundan, sanık ...’ın mahkumiyetine, diğer sanıkların ise beraatine karar verildiği belirtiliyor. Ancak, sanık ... hakkında TCK’nın 89/1-2-b, 62, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmü verildiği ifade ediliyor. Sanık ...’ın cezasında yapılan hesap hatası nedeniyle fazla ceza tayini yapıldığı belirtilerek, bu nedenle hükmün bozulmasına karar veriliyor. Sanıklar Ersan, Süleyman ve ... hakkında da iş güvenliği önlemlerini almadan çalıştırdıkları işçinin iş kazası sonucu yaralanmasından kusurlu olduklarına dair deliller olduğu belirtilmesine rağmen beraat kararı verildiği belirtiliyor. Bu nedenle, hüküm bu sebeplerden dolayı bozuluyor. Kanun maddeleri ise TCK’nın 89/1-2-b, 62, 52/2-4 maddeleri ve CMK’nın 223/2-c, 321 ve 322 maddeleri olarak belirtiliyor.
12. Ceza Dairesi         2018/2103 E.  ,  2019/10551 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
    Sanık ... hakkında TCK"nın 89/1-2-b, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine, diğer sanıkların ise beraatine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    (I)Sanık ... bakımından kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, herhangi bir nedene dayanmayan, katılan vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
    Sanık hakkında TCK’nın 89/1 maddesi gereğince belirlen temel ceza olan 150 gün karşılığı adli para cezasından TCK’nın 89/2-b maddesi gereğince ½ oranında artırım yapılması sırasında adli para cezasının 225 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken, hesap hatası sonucu 275 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi ve devamında da aynı kanunun 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sırasında da netice cezanın günlüğü 20 TL"den hesaplanmak suretiyle 187 gün karşılığı 20 TL"den 3740 TL olarak tayin edilmesi gerektiği halde 4580 TL şeklinde hesaplanaran sanık hakkında fazla ceza tayini
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün A2 ile numaralandırılan paragrafındaki “275” ibaresinin “225” olarak değiştirilmesi, A3 ile numaralandırılan paragrafındaki “ 229” ibaresinin “187” şeklinde değiştirilmesi ile A4 ile numaralandırılan paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “Sanık hakkında hükmolunan 187 gün karşılığı adli para cezasının TCK’nın 52/2 maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla, sanığın neticeten 3.740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde değiştirilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    (II)Sanıklar Süleyman, Ersan ve ... bakımından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelemesine gelince,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Her ne kadar sanıklar Ersan, Süleyman ve ... hakkında kendilerinin de katılan gibi işçi oldukları işi hep birlikte üstlendikleri işveren sıfatları olmaması dolayısıyla kusurlu kabul edilmeyeceklerinden beraatlerine karar verilmiş ise de; sanık ...’ın 17.02.2014 tarihli ifadesindeki “... isimli kişi bize aracılık etmişti. Para durumunu ondan sorardık. İnşaatte kullanılan malzemelerin de dışarıdan kiralardık. Malzemelerin kurulum işlemini de biz yapardık. İskelenin kurulumunu da hep beraber yapardık.” şeklindeki ve 02.03.2015 tarihli ifadesindeki “Ahmet ile ilk pazarlığı yapan .... Ersan işi aldıktan sonra hep beraber çalışarak işi yaptık. Tahire çalıştığının karşılığını yevmiye olarak hesap ederek ödedik. İşten kar olmadığı için kar ödemesi olmadı” şeklindeki beyanları, sanık ...’ın 05.03.2015 tarihli ifadesindeki “... ile inşaatın dış cephe montalama ve boya işini toplam 5800 TL bedel ile götürü usulde önce ben anlaştım daha sonra Süleyman, Tahir ve Ahmet"e söyledim iş sonunda aldığımız parayı ortaklaşa bölüşecektik aramızda patron işçi ilişkisi yoktur Tahir de işten kar payını alacaktı kaza olduğu için Tahir"in çalıştığı gün karşılığı ve ayrıca fazladan da para verdik” şeklindeki beyanı ile sanık ...’ın 06.05.2014 tarihli ifadesindeki “olay mülkiyeti şahsıma ait binanın dış montolaması sırasında meydana geldi, ben evin montolaması için ... ile anlaştım, aramızda yazılı anlaşma yapmadık, ... ile toplam 6000,00 TL karşılığında işin yapılıp teslim edilmesi konusunda anlaştık, yevmiye usulü anlaşmadık, ben Ersan beyden başkasını tanımıyorum, malzemeyi ben alacaktım, diğer tüm işleri ... götürü usulü ile yapacaktı, montolama işini ilişkin iskelelerin montajı da ..."e aitti, ben Ersan"ın işçilerini tanımıyorum, Tahir, Ahmet ve Süleyman"ı Ersan buldu ve çalıştırdı, ücretlerini de ... ödeyecekti” şeklindeki beyanlarının katılanın 17.02.2014 tarihli ifadesinde belirttiği “inşaatın yapımını ... isimli kişi almıştı. O da ... isimli kişiye işi vermişti. Beni de ... ve ortağı ... isimli kişiler işe çağırdılar paramı bunlar verecekti.” şeklindeki beyanlarıyla örtüşmesi; dolayısıyla söz konusu dış cephe ısı yalıtımı işinin mülkiyet sahibi olan sanık ... tarafından malzemesi kendisinden olmak üzere götürü usulü sanık ...’a verildiği, sanık Ersanın da diğer sanıklar Süleyman ve Ahmet ile işin yapımı konusunda anlaştığı, katılanın ise sanıklar Süleyman ile ...’ın işçisi olduğunun kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar Ersan, Süleyman ve ...’ın söz konusu işin yapımı sırasında gerekli iş güvenliği önlemlerini almadan kişisel koruyucu ekipman vermeden çalıştırdıkları katılanın işin yapıldığı binanın dış cephesine kurulu iskelenin 2. katından 3. katına çıkarken düşerek yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda kusurlu olduklarının kabulü ile mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi