MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davacı şirket adına yapılmakta olan geminin ambarında emiş testi icra edilirken 22/08/2008 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davalının geçici işgöremez bir şekilde yaralandığını, davacı şirkette çalışan davalının kendi kusuru ile yeterli dikkat ve özeni göstermeyerek kazanın meydana gelmesine yol açtığını, ... 1.İş Mahkemesinin 2011/60 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalının %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza meydana geldiğinde, davalının, davacı şirket tarafından acele olarak özel bir hastaneye kaldırıldığını ve tedavisi görülürken yine davalının kendi isteği ile ..."deki özel hastaneye naklinin gerçekleştirildiğini, davacının tedavisi için davalı tarafından harcanan 67.467 TL"nın 23.681 TL yasal faizi ile birlikte toplam 91.328,00 TL"yi ödemesi için gönderilen ihtarnameye rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını belirterek, şimdilik 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; tedavi masraflarının ödenmesinin davacının serbest iradesi ile ve yardım amacıyla yaptığı bir ödeme olduğunu, B.K"nun 62, 78. ve 79. maddesi gereğince davacının bu meblağı geri alma hakkının bulunmadığını, yine 6098 sayılı B.K"nun 55. maddesi gereği de ifa amacını taşımayan ödemelerin işçinin maddi tazminat talebinden indirilemeyeceğinin belirlendiği belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava; iş kazası nedeniyle ödenen tedavi giderinin davalı işçiden tahsili istemine ilişkin olup, hizmet akdinden kaynaklanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. (7036 S.K. m.5) maddesi uyarınca; İş Kanunu"na göre işçi sayılan kimseler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemeleri görevlidir.
Davacı, davalının hizmet akdi ile görev yaptığını, iş kazası sonucu yaralanan davalının kendi kusuru ile yeterli dikkat ve özeni göstermeyerek kazanın meydana gelmesine yol açtığı gerekçesiyle ödediği tedavi giderinin tahsili isteminde bulunmuştur. O halde mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu, bu husus gözetilerek iş mahkemesi sıfatı ile yargılamanın yürütülüp karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.