16. Hukuk Dairesi 2017/5010 E. , 2017/7519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 20 parsel sayılı 142.050,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadimden beri ... Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı gerekçesiyle mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne; 110 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile kadastro teknik bilirkişisi Bilal Selçuk"un 15.08.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilmiş olan 12.801,98 metrekarelik alanın yeni ada ve parsel numarası ile ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilmiş olan 91.387,88 metrekarelik alan ile (C) harfi ile gösterilmiş olan 43.642,91 metrekare alanın ayrı ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle Hazine adına mera olarak tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kabulüne karar verilen ve davaya ve temyize konu olup teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölüm üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlar soyut nitelikte olup, zirai bilirkişi tarafından verilen rapor da taşınmaz bölümünün niteliğini belirlemekten uzaktır. Şöyle ki anılan raporda 110 ada 20 parselin tarıma elverişli olduğu, komşu parsellerle benzerlik gösterdiği belirtildikten sonra taşınmaz yüzeyinin büyük bir kısmının harfiyatla kaplı olduğu belirtilmiş; dava konusu (A) bölümünün, davaya konu olmayan diğer bölümlerden nasıl ayrıldığı hususunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Yine uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından da yöntemince yararlanılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmelidir. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar, Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyelerinden seçilecek 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan ziraatçi bilirkişi kurulu, serbest çalışan jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı, talebe konu yer ile geriye kalan bölümler arasında sabit nitelikte doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeye konu taşınmaz bölümünün meradan açılıp açılmadığı sorulup saptanmalı, uzman ziraatçi bilirkişi kurulundan arazinin niteliği, toprak yapısı, davaya konu taşınmaz bölümleri ile taşınmazlardan geriye kalan ve nizaya konu olmayan taşınmaz bölümlerinin bir bütün olarak kadim mera olup olmadığı, kadim mera ise; çekişmeli taşınmaz bölümleri ile mera arasında ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı hususlarında önceki bilirkişi raporuda irdelenmek suretiyle bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişiden keşfi izlemeye, taşınmazların nizalı bölümleri ile geriye kalan bölümlerini belirlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın keşif sırasında çekilen ve talebe konu yerler ile geriye kalan taşınmaz bölümlerini bir arada gösterir ve sınırları işaretlenmiş fotoğrafları rapora eklenmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında işaretlenmek suretiyle bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmeli bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi hükme esas alınan 15.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporu ekindeki tek krokide sadece davaya konu (A) bölümü gösterildiği, (B) ve (C) ile gösterilen bir bölüm olmadığı halde;anılan rapora atıf yapılarak aynı krokide B harfi ile gösterilmiş olan 91.387,88 metrekarelik alan ile (C) harfi ile gösterilmiş olan 43.642,91 metrekare alanın ayrı ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle maliye hazinesi adına mera olarak tesciline dair infazı kabil olmayan bir hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.