23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1537 Karar No: 2020/4429 Karar Tarihi: 21.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1537 Esas 2020/4429 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2018/1537 E. , 2020/4429 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyelinin tespiti davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 07.08.1998 tarihinde dava dışı ..."ın davalı kooperatifteki ortaklık payını devralarak ortaklığa kabul edildiğini, kooperatif üyeliğinin gerektirdiği ödemeleri kız kardeşi olan davalı ... aracılığıyla yerine getirdiğini ve aralarında anlaşarak kooperatife beraber devam etme kararı aldıklarını, uzun zaman geçmesine rağmen dairesinin kendisine teslim edilmemesi üzerine davalı kooperatife başvurduğunda kendisinin hak sahibi olmadığı, kooperatifteki üyelik kaydını 08.08.2001 tarihinde kooperatif üyelik devir sözleşmesi ile kardeşi davalı ..."e devrettiğinin bildirildiğini, okuryazar olmayan müvekkilinin kendisine ait imzası olmadığını, imza yerine parmak izi kullandığından belirtilen sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmayacağını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, 2001 yılında davacının aidat borçlarını ödeyememesi üzerine davacının kız kardeşi olan müvekkilinin aidat bedellerini ödeyerek üyeliği devraldığını ve kooperatife 8 yıl boyunca ödeme yaptığını, konutun teslim alınmasına binaen müvekkilince faydalı masraflarında yapıldığını, davacının kötü niyetli olarak hak iddia ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın, dairemizce dava konusu devir sözleşmesinin ceza davasına konu edildiği, ceza davası sonucu beklenerek karar verilmesi gerekçesiyle iki kez bozulması üzerine bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava konusu kooperatif hisse devri sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının ceza davası ilamı ile de ispat edildiği ancak dava konusu hissenin davalıya devredildiğine ilişkin tanık anlatımları olduğu, kooperatif aidatlarının tamamına yakın bölümünün davalı yanca ödenmesi, davalının daireyi teslim alarak masraf yapması sürecinde davacının her hangi bir hak iddiasında bulunmamasının, hisse devrinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, taraflar arasında zımnen devre ilişkin anlaşma sağlandığı, davacının hisse alımına dayanak belgedeki imzanın da kendisine ait olmadığının tespit edildiği, davacının uzunca zaman sessiz kalıp kooperatife ilişkin yükümlülükler yerine getirildiği aşamada hak talep etmesinde iyiniyet ve dürüstlük ilkelerine aykırılık bulunduğuna dair vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.