10. Ceza Dairesi 2016/69 E. , 2016/502 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : DENİZLİ 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Sanık ... ile diğer sanık ..."in mahkûmiyetine ilişkin ilk hükmün sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce 08/06/2015 tarihinde 2015/3041 esas ve 2015/31681 karar sayı ile sanık ... müdafiinin temyiz talebinin süre yönünden reddine, sanık ... hakkındaki hükmün bozulmasına ve bozmanın temyiz isteği reddedilen sanık ..."a sirayetine karar verildiği; Mahkeme tarafından bozmaya uyularak ve sirayet de kabul edilerek sanık ... hakkında yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12.07.1948 tarihli ve 163-121 sayılı, 07.12.1987 tarihli ve 322-588, 31.10.2012 tarihli ve 2011/777- 2012/1819 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, sirayet üzerine kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri gereğince, sanık ... müdafiinin temyiz isteğinin REDDİNE; Başkan Vekili ... Kınacı ve Üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla,
B) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; oybirliğiyle,
22.02.2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(sanık ... hakkında)
A) TARTIŞMANIN KONUSU:
Tartışmanın konusunu, ilk hükmü temyiz etmeyen ya da süresinde olmadığı için temyiz isteği reddedilen sanığın, aynı olayın diğer sanığı hakkındaki hükmün bozulması üzerine, bozmaya uyularak ve sirayet de kabul edilerek kurulan yeni hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı oluşturmaktadır.
B) KONUYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER:
1- 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan hükümleri:
a) “Hükmün bozulmasının diğer maznunlara sirayeti” başlıklı 325. madde:
Hüküm, cezanın tatbikatında kanuna muhalefet edilmesinden dolayı maznun lehine olarak bozulmuşsa ve bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan diğer maznunlara da tatbiki kabil olursa bu maznunlar dahi temyiz talebinde bulunmuşcasına hükmün bozulmasından istifade ederler.
b) “Temyizi kabil olan ve olmayan hükümler” başlıklı 305. madde:
Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, onbeş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiç bir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtayca resen tetkik olunur.
1. İkimilyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2. Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler,
Temyiz olunamaz.
...
2- 5271 sayılı CMK"nın ilgili hükümleri:
a) “Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi” başlıklı 306. madde:
Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
b) “Kanun yollarına başvurma hakkı” başlıklı 260. maddenin 1. fıkrası:
Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
C) KONUNUN İRDELENMESİ:
Sanık ... ile diğer sanık ..."in mahkûmiyetine ilişkin ilk hüküm sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce sanık ... müdafiinin temyiz isteğinin süre yönünden reddine, sanık ... hakkındaki hükmün bozulmasına ve bozmanın temyiz isteği reddedilen sanık ..."a sirayetine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme bozmaya uyumuş ve sirayeti de kabul ederek sanık ... hakkında yeniden hüküm kurmuştur. Hükmolunan ceza 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 300 TL adlî para cezasıdır. Bu hüküm sanık ... müdafii tarafından yasal süre içinde temyiz edilmiştir.
Diğer sanık hakkındaki bozmaya uyularak ve sirayet kabul edilerek sanık ... hakkında yeniden hüküm kurulduğu için, ilk hüküm ortadan kalkmıştır. Ortadan kalkmış olan ilk hükmün kesinleştiğini ileri sürmek mümkün değildir.
Hükümlere karşı, kural olarak temyiz yasa yolu açıktır. Yasa yolunun kapatılması için açık hüküm bulunmalıdır. Haklara ilişkin kurallar, dar yoruma tabi tutulamaz. Sirayet üzerine yeni bir hüküm kurulduğuna ve aksine bir yasal düzenleme bulunmadığına göre, ilk hükmü temyiz etmemiş ya da temyiz isteği süresinde olmadığı için reddedilmiş olsa bile sanık sirayet üzerine kurulan yeni hükmü temyiz edebilir.
D) SONUÇ: Açıkladığımız nedenlerle;
İlk hükme yönelik temyiz isteği süre yönünden reddedilmiş olsa bile, sanık ... hakkında sirayet üzerine kurulan yeni hükmü müdafiinin temyiz etme hakkının bulunduğu ve yasal süre içindeki temyiz isteği üzerine hükmün incelenmesi gerektiği kanısında olduğumuzdan, “temyiz hakkının bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine” ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. 22.02.2016