Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14192
Karar No: 2022/4945
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/14192 Esas 2022/4945 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/14192 E.  ,  2022/4945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet
    TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafiileri

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:
    Dairemize göre sübuta erdiği kabul edilen ve nitelikli yağma suçunu oluşturan fiilin müştekinin yakınının işyerinde ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi sebebiyle, 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c maddesi kapsamında nitelikli yağma suçunun varlığını kabul etmek gerekecektir.
    5237 sayılı TCK’nın kabul ettiği iştirak teorisine göre ve özetle ifade etmek gerekirse;
    -Azmettiren, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. (m.38/1)
    -Azmettiren, aynı zamanda müşterek fail olarak, azmettirdiği fail ya da faillerle birlikte suçu işlemişse “Failliğin, şerikliğe nazaran önceliği prensibi” uyarınca, azmettiren olarak değil, yalnızca müşterek fail sıfatıyla cezalandırılır.(m.37)
    -Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen (veya daha az ceza almasını sağlayan) kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. (m.40/1)
    -Yağma suçunda, kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması, daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâldir.(m.150/1)
    -Azmettiren bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla hareket etse bile, failin, alacaklı ticari işletmenin diğer ortağı ya da mirasçı (baba-oğul-kardeş gibi) ve benzeri bir sıfatla hukuki ilişkinin tarafı olmaması halinde, işlenen yağma suçuna azmettirmeden sorumlu tutulacak, buna mukabil azmettiren aynı zamanda müşterek fail olarak tehdit ve/veya cebir kullandığı taktirde, “failliğin şerikliğe nazaran önceliği prensibi” uyarınca müşterek fail sıfatıyla cezalandırılacağından TCK’nın 40/1. maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 150/1. maddesinden yararlanacak, hukuki ilişkinin tarafı olmayan diğer fail ya da müşterek failler ise; kendi işledikleri, 149. madde kapsamındaki nitelikli yağma suçundan sorumlu olacaktır.
    Nitekim bu husus, Prof. Dr. İ. Özgenç’in, “Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler” isimli eserinde aşağıdaki gibi örneklerle açıklanmıştır:
    “ ... Örnek olay 4. A, C’den alacağını hukuk yollarına başvurarak tahsil edemez; bu sebeple, B ile birlikte C’ye cebir uygulayarak alacağın tahsil ederler. Bu örnek olayda, alacaklı olan kişinin, A’nın alacağını tahsil amacıyla borçluya cebir veya tehdit uygulamış olması halinde, TCK, madde 150, f. 1 hükmünden yararlanacağı da kuşku yoktur. Ancak, A’nın alacağının tahsili amacıyla ve onunla birlikte C’ye cebir uygulayan B’nin de TCK, madde 150 f. 1 hükmünden yararlandırılamaz. Bu gibi durumlarda gerçekten alacaklı olan kişi (A) ile birlikte hareket eden B de, kendi alacağı olmasa bile, aynı amaçla hareket edebilir. Ancak, m.150 f. 1 ifadesine göre, alacağın failin kendisine ait olması gerekmektedir. Bu nedenle, müşterek failerden sadece A bakımından TCK, madde 150 f. 1 hükmünü uygulamak gerekir.
    Keza, A, C’den hukuk yollarına başvurarak tahsil edemediği alacağını tahsil hususunda B ile belli bir “komisyon” karşılığında ve gerektiğinde çeşitli zorlama yöntemlerine başvurulacağı öngörüsüyle ve zımmi kabulüyle anlaşır. B de bunun üzerine, cebir ve tehdit kullanarak C’den alacağı tahsil eder.
    “Çek senet mafyası” gibi bir oluşum çerçevesinde belirli bir yüzde karşılığında gerektiğinde cebir veya tehdit kullanarak tahsilat işi gerçekleştiren kişi (B) hakkında TCK, madde 150, f. 1 hükmüne istinaden değil, TCK, madde 149 hükümlerine istinaden cezaya hükmetmek gerekir. Zira azmettiren (A) alacağını tahsil amacıyla hareket etmiş olsa bile, fail (B) azmettirenin alacaklı olup olmadığına bakmaksızın, paranın tahsil edilebilirliğinin ve tahsil karşılığında alacağı payı göz önünde bulundurarak yağma suçunu işlemektedir. Fail, azmettirenin alacağını tahsil amacıyla hareket ettiğini bilse bile, kendi fiili bakımından bu amaç söz konusu olmadığı için, TCK; madde 150. hükümlerinden yararlanamaz.
    Keza, paranın tahsil işinin belirli bir komisyon karşılığında bir başkasına havale edilmesi ve havale edilen kişinin de borçluya cebir veya tehdit uygulaması halinde ise, işlenen suç yağma suçu olduğu için, azmettiren de TCK, m. 149 hükümlerine istinaden cezalandırılacaktır.”(a.ge. 16. bası, sahife; 604-605)
    Hukuki ilişkinin tarafı olan azmettirenin yanında çalışan işçinin TCK’nın 150/1. maddeden yararlanması gerekip gerekmediği hususu tartışmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.05.2017 tarihli ve Esas 2017/6-91, Karar 2017/291 sayılı kararına konu teşkil eden olayda, alacaklı ve müşterek fail/azmettiren olan sanığın işletmesinde işçi olarak çalışan ve diğer müşterek fail olan şerikin de TCK’nın 150/1. maddesinden sorumlu tutulmasıyla yetinilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
    Bu izahattan sonra somut olay değerlendirilecek olursa;
    Müşteki ... ile sanık ... arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, müşteki ...'in ...'e olan borcunu zamanında ödemeyince olay günü ...'ın iş yerine sanık ... ve yanında üç arkadaşı ile birlikte geldikleri, bu iş yerinin çalışanı tanık ...'ın ...'ı teşhis ettiği, ...'ın ... ve ... nerede diye sorduğu, cezaevinden yeni çıktım, asar keseriz, işyerini bombalarız, şeklinde borcu ödetmeye yönelik tehdit ettikleri, sanık ...'ın bu suça azmettiren sıfatıyla iştirak ettiği bu nedenle sanık ...'ın eyleminin TCK 38. maddesi delaletiyle 149/1-c maddesine uyduğu gözetilmeden aynı Yasanın 150/1 delaletiyli 106/2-c maddesi gereğince hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5237 sayılı TCK'nın 150/1. maddesinin uygulanabilmesi için kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla hareket etmiş olmasının gerektiği ancak olayımızda sanık ...'ın müşteki ... ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı gibi hukuki ilişkiye dayalı bir alacağının da olmadığının, sanık ...'in alacağını tahsil etmek için söz konusu eylemi gerçekleştirdiğinin sanıkların savunmaları ve müştekinin değişmeyen beyanlarından anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, koşulları oluşmadığı halde yazılı şekilde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi