Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8151
Karar No: 2018/6601
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8151 Esas 2018/6601 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/8151 E.  ,  2018/6601 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüştür. Bunun bir gerçek zarar hesabını gerektireceği açıktır. Gerçek zarar hesabı, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılmalıdır. Sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar hesabı, ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatı (818 sayılı Borçlar Kanununun 45 ve 46, 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun 54 ve 55’inci maddeleri) hesabı dikkate alınmalıdır.
    a- Uygulamada, sigortalının veya hak sahibinin bakiye ömürleri 1931 tarihli “PMF (Population Masculine et Feminine)” Fransız yaşam tablosundan yararlanılmakta ise de; Başkanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “...” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2012/32 sayılı Genelgesiyle de ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda, Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosu bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmalıdır.
    b- Tazminatların peşin olarak hesaplanması, oysa gelirlerin taksit taksit elde edilmesi, bu nedenle peşin belirlenen tazminattan her taksitte ödenen kısmın bakiyesinden faiz geliri elde edileceğinden sermayeye ekleneceği nazara alınarak, tazminata esas gelire iskonto uygulanmaktadır. Peşin sermayeden elde edilecek yarar reel faiz kadardır. Buna göre; önceki uygulamalardaki gibi %10 iskonto oranı yerine, enflasyon dışlanarak, değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da nazara alınıp, ... ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranının uygulanması hakkaniyete uygun olacaktır.
    Somut olayda; gerçek zararın yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yetersiz hesap raporunda belirlenen gerçek zarar esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan, davalının, dava dışı sigortalının sürekli iş göremezlik oranına itiraz ettiği anlaşılmakta olup, davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 95/2.maddesinde, “Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”düzenlemesi mevcuttur.
    Yargılama aşamasında davalı vekilince, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelen sigortalının Kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik derecesine itiraz edilmesi karşısında, sigortalının tedavisine ilişkin belgeler tüm içerikleriyle getirtilip, bu kapsamda 5510 sayılı Kanunun 95/2. maddesinde öngörülen prosedür ile 28.06.1976 gün ve 6-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da gözetilerek, davacı Kurum yönünden bağlayıcı niteliği bulunan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporuna davalı tarafından itiraz edildiği takdirde sigortalının meslekte kazanma gücünü hangi oranda yitirdiği, ... Kurumu Başkanlığı ilgili Kurulu aracılığı ile belirlenmeli, itiraz durumunda bu kez anılan Kurum Genel Kurulundan rapor alınarak oran kesinleştirildikten sonra, kesinleşen sürekli iş göremezlik derecesi dikkate alınıp, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sosyal yardım zammı tutarı açıklıkla saptanarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Dava dışı sigortalının maruz kaldığı iş kazası olayının, iki adet üçlü koltuğun davalı işverenin müşterisine teslimatı sırasında, teslimat adresinin eğimli bir konumda ve taşınacak koltuğun ağır olmasına karşın,kamyon kasasındaki iki kişinin,taşınacak koltuğu eğimli zeminde bulunan kazazede sigortalıya vermesi, kazazede sigortalının da koltuğu tek başına tutamaması ve koltuğun sigortalının üzerine düşmesi nedeniyle meydana geldiği anlaşılmaktadır. Oysa taşıma sırasında yapılması gereken şey, indirilecek koltuğu iki kişinin zeminde tutması olmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işverene %80, kazazede sigortalıya ise %20 oranında kusur izafe edilmesi, dolayısıyla davalı işverene fazla kusur yüklenmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle somut verilere dayalı ayrıntılı irdeleme içeren kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi