3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/15063 Karar No: 2017/9371 Karar Tarihi: 21.06.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/15063 Esas 2017/9371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, kasten yeni bir suç işleyen sanığı hüküm açıklanması suretiyle mahkum etti. Ancak, verilen kararın eksik ve yetersiz gerekçelerle verildiği gerekçesiyle Ceza Dairesi tarafından yok hükmünde olduğuna karar verildi. Ceza Dairesi, mahkeme kararının Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulu'nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, katılan, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerektiğine dikkat çekerek, mahkemenin bu karara aykırı davrandığına hükmetti. Ayrıca, sanığın haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmediğine karar yerinde tartışılmadığı ve sanığın hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine dair Anayasa Mahkemesi kararının da göz ardı edildiği belirtildi. Bu nedenlerle, mahkeme kararının 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CM
3. Ceza Dairesi 2016/15063 E. , 2017/9371 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Dairemizin, verilen kararın yok hükmünde olduğuna dair ilamı üzerine, mahalli mahkemece kurulan hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulu"nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, katılan, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 231/11 ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması, 2) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre, karşılıklı yaralama şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Daireleri"nin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmediğinin karar yerinde tartışılmaması, 3) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûm edilen sanığın, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 21.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.