Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9752
Karar No: 2016/49
Karar Tarihi: 11.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9752 Esas 2016/49 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın, senet üzerinde tahrifat yaparak resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu'nun raporu doğrultusunda, senedi imzalayan kişinin katılan olduğu ve \"K...\" ibaresinin fiziksel olarak silinip yazıldığı tespit edilmiştir. Ancak, sanık ile katılanın beyanları arasında farklılıklar vardır ve senette cirosu bulunan kişilerin tanıklığına başvurulmadan hüküm kurulmaması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin aldatıcı olması gerektiği ve aldatıcılığın belirtilerinin detaylı bir şekilde incelenerek kararda açıklanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, suçun işlendiğine dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, sahtecilik suçunun unsurlarının yer aldığı 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile incelenen belgenin özelliklerinin belirlenmesi gerektiği 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2015/9752 E.  ,  2016/49 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2015/389637
MAHKEMESİ : Ardahan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/01/2012
NUMARASI : 2010/149 (E) ve 2012/6 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

I-Sanığın, senet üzerinde tahrifat yapıp icraya koyarak resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda Adli Tıp Kurumunun 10.12.2011 havale tarihli raporunda senedin ön yüzünde borçlu kısmında bulunan "İ.. B.." ibaresi ile borçlu hanesine atılmış imzaların katılan İsmail"in el ürünü olduğu, yine senedin ön yüzünde alacaklı hanesinde "K..." ibaresinin fiziksel yolla silinti yapıldıktan sonra yazılmış olduğu, anılan ibare ile "07.08.2007" rakamlarının sanığın ve katılanın el ürünü olmadığının tespit edilmesi ve katılanın suça konu bonoyu imzalayıp boş olarak önceden ortaklık yaptığı Kasım Kılıç"a verdiğini beyan etmesi, sanığın ise yanında müdür olarak çalışan G.... huzurunda katılana borç para vermesine karşılık bonoyu aldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın ve katılanın beyanlarında geçen K...., G..... ve senette cirosu bulunan B..... isimli kişilerin kimlik ve adreslerinin tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek bilgi ve görgüleri tespit edilip toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerekir. Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için düzenlenen veya değiştirilen ya da kullanılan belgenin, gerçek bir belge olduğu yönünde kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği bu suçun temel unsuru olup, özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte (nesnel) olup olmadığı ve ilk bakışta anlaşılabilir olup olmadığı, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu ve sahte olduğu kabul edilen senette tahrifat olup olmadığı, 6102 sayılı TTK"ya göre unsurları yönündende incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık niteliği irdelenip ne şekilde aldatıcılık niteliğine haiz olduğunun kararda açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.





Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi