23. Hukuk Dairesi 2013/8625 E. , 2014/2784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kumluca 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2013
NUMARASI : 2011/221-2013/122
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçlu merhum M. D.."nun kendisine ait 15 bağımsız bölümü ipotek ederek şikayet olunan bankadan kredi kullandığını, müvekkilinin de kredi sözleşmesine kefil olduğunu, ancak adı geçen borçlunun vefat etmesi üzerine kredinin ödenmediğini ve şikayet olunan bankanın hesabı kat edip ihtarname keşide ettiğini, ipoteğin 100.000,00 TL limit ipoteği olduğunu, müvekkilinin borcu ödemesi üzerine şikayet olunan bankanın ipotek alacağının 43.341,11 TL"lik kısmını müvekkiline temlik ettiğini, geri kalan 56.658,89 TL"yi ise kendi üzerine bıraktığını, müvekkiline temlik edilen miktarla şikayet olunan banka üzerinde kalan kısım arasında derece ve sıra bakımından hiçbir üstünlük olmamasına rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu taşınmazın 59.800,00 TL"ye satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan bankanın 1. sırada yer aldığını, müvekkilinin alacağının banka ile aynı nitelikte olmasına rağmen 2. sırada yer verildiğini, satış bedeline göre müvekkiline ödenecek hiç para kalmadığını, oysa satım bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.
Şikayet olunan banka vekili, şikayetçiye temlik edilen kısmın bankanın kendi alacağının önceliği uhtesinde tutulmak kaydıyla kendisinden sonra gelmek üzere yapıldığını, sıra cetvelinin doğru hazırlandığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; şikayet olunan bankanın ipotek bedelinin 43.341,11 TL"sini aynı derecede olmak üzere şikayetçiye temlik ettiği ve her iki alacağının da aynı derecede olduğu, bu nedenle taşınmaz satım bedelinin garameten paylaştırılması gerektiği nedeniyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan banka vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu “kefilin rûcu hakkı” başlıklı 596/2. maddesinin son cümlesi “Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Alacaklının rehin konusu üzerinde geriye kalan alacak hakkı, kefilin rehin hakkından ön sırada gelir.” hükmüne haizdir. Bu durumda şikayet olunan bankanın alacağının şikayetçinin hakkından önce geleceği tartışmasızdır. Ne var ki, şikayetçiyle şikayet olunan banka arasında düzenlenen 22.09.2010 günlü temlikname tarihine göre yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu kefilin hakları” başlıklı 496. maddesinde bu hususa ilişkin bir hüküm bulunmamasına göre, şikayet olunan banka vekilinin tüm temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.