Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11691
Karar No: 2015/14241
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11691 Esas 2015/14241 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/11691 E.  ,  2015/14241 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi


    Davacı, yurtdışı borçlanma işlemine 31/12/1999 ve öncesi tarihleri esas alınarak 5000 güne tekabül eden ve borçlandırılan miktarı ile emekli aylığının tespitine, ilk başvurduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 31.12.1999 tarihi öncesindeki çalışmalarını borçlanabileceğinin ve emekli aylığının tespiti ile ilk başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının 31.12.1999 tarihinden önceki döneme ilişkin yurt dışı çalışmalarını borçlanabileceğinin tespitine, borçlanma bedelinin başvuru tarihindeki bedel esas alınarak belirlenmesine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 16.01.2013 tarihinde yurt dışı hizmetlerini borçlanma talebinde bulunduğu,borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süre için tarih aralığı belirtmeden "5000 gün,aylık bağlanmasına yetecek süre" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının borçlanma başvurusu üzerine kurumca düzenlenen ve davacıya 04.03.2013 tarihli yazı ile bildirilen borç tahakkuk cetvelinde 11.01.1998 ile 30.11.2011 arası 5000 gün karşılığı 52.192,00 TL borç tahakkuku yapıldığı görülmektedir. Davacı , yurt dışı borçlanma bedelini 04.03.2013 tarihinde ödemiştir ve davacıya 05.03.2013 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacı ,kendisine bağlanan yaşlılık aylığını çekmemiş ve 17.06.2013 tarihli yazı ile Kuruma başvurarak borçlanmasında esas alınacak sürenin 31.12.1999 ve öncesi olarak belirlenmesini talep etmiştir. Kurum , 01.04.2013 tarihi itibariyle geçerli olan aylığını almamış olması koşuluyla , davacının 16.01.2013 tarihli borçlanmasından vazgeçerek borçlanma bedelinin iadesinden sonra yeniden borçlanma talebinde bulunması ve borçlanmak istediği tarih aralığını belirtmesi gerektiğini bildirmiştir.
    3201 SY nın 5. maddesi (Değişik birinci fıkra 17.4.2008) "yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün,1 ay 30 gün hesaplanır "şeklindedir.
    Bu hüküm ile borçlanma talebinde bulunan kişinin yurt dışında geçen hizmetinin kaç gün olduğu belirlenmekte ve başvuru sahibine de bu sürenin dilediği kadarını borçlanma hakkı tanınmaktadır. Borçlanmak isteyenler, yurt dışında geçen sürenin aylık bağlamaya yetecek kadarını veya tamamını borçlanabilirler. Yönetmeliğin 12. maddesinin 1.fıkrasına göre ,başvuru sahibince borçlanmak istenen süre belirtilmişse belirtilen süre, belirtilmemişse ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanmak istediği gün sayısı esas alınır.
    Borçlanma süresinin hangi tarihleri kapsadığı Kurumun kabulüne göre değil borçlanma belgeleri çerçevesinde davacının gerçek iradesine göre belirlenmelidir. Ancak dosyadaki belgeler incelendiğinde, davacının borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süreyi belirtmediği gibi,kurum tarafından gönderilen borç tahakkuk cetvelinde belirlenmiş süreyi itirazi kayıt ileri sürmeksizin ödediği anlaşılmaktadır. Davacının 11.01.1998-30.11.2011 tarihleri arasındaki süreyi 4/a kapsamında borçlanarak ödemesinden sonra ,4/b kapsamında hizmetinin bulunduğunun anlaşılmasına göre ,yurt dışı hizmetlerini ilk başvuru tarihindeki koşullara göre borçlanması mümkün olmadığından kurum işlemi doğrudur.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi