18. Hukuk Dairesi 2015/6464 E. , 2015/17113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,... Mahallesi 280 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 24.11.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... ile ... vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 18.maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir dava olması halinde bu davanın tüm taraflarının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında da taraf olarak gösterilmesi gerekmektedir.
Dosyada bulunan tapu kayıtlarına ve mahkemenin incelemesine göre dava konusu taşınmazın .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/265E ve 2014/410K sayılı dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ile ilgili açılan mülkiyet ihtilafı ile ilgili davada bir karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise mahkemece belirlenen maliki, kesinleşmemiş ise söz konusu dava dosyasında taraf olanlar Kamulaştırma Kanunun 18. maddesi gereğince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması,
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı vekili tarafından dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak ... Sulh Hukuk Mahkemesine açılan 2012/41 değişik tespit dosyasına sunulan dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğu ve tapuda bağ olarak gözüken taşınmazlardaki bağ omcalarının yeni bağ dikmek için söküldüğü açıklanmış, 09.01.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmaz üzerinde beton yapı etrafının ise çakıl dökülerek tesviye edildiği, taşınmaz üzerinde bitkisel emare bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece yaptırılan 14.03.2014 tarihli ilk keşifte de tel örgü ile çevrili 5.564,55 m²lik kısmın jeotermal inşaat alanı olarak kullanıldığı kalan 5.031,17 m² lik kısmında ise yeni dikilmiş bağ fidanları bulunduğu açıklandığına göre, dava konusu taşınmazın öncesi bağ ise de
bağ omcalarının yeni bağ dikmek amacıyla malikleri tarafından sökülmüş olduğu, tel örgü ile çevrili kısımdaki bağ omcalarının ise yeni dikilen omcalar olduğu dava tarihi itibariyle kapama bağ niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Kamulaştırma Yasası’nın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Buna göre taşınmazın açık tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek gıda... ve ...n dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede sulu arazide ekilmesi mutad ürünlere ait münavebe planı ve bu ürünlere ait asgari ve azami verimi, ayrıntılı üretim giderlerinin, kg başına toptan fiyatını gösteren 2013 yılı veri cetveli getirtilip, bu veriler esas alınmak suretiyle değerlendirme yapan rapor alınarak buna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmazın değerini yüksek sistem kapama kuru üzüm bağı olarak değerlendiren 1. bilirkişi kurulu raporu ile bağ olarak değerlendiren 2. bilirkişi kurulu raporunun ortalaması alınmak suretiyle hüküm kurulmuş olması,
3-... Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin ...addesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile ... Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla (acele el koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen bedelin mahsup edilerek fark bedele) dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden tarihten itibaren, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlerden feri müdahil ve davalı tarafa iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.