
Esas No: 2016/18564
Karar No: 2018/16755
Karar Tarihi: 10.12.2018
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18564 Esas 2018/16755 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçunda, 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sırasında duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin, keza görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarında ise, TCK’nın 51. maddesine göre yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşan kanaate göre cezasının ertelenip ertelenmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suç tarihi itibariyle de CMK"nın 231/6. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, CMK 231 maddesinde düzenlenen objektif ve sübjektif koşullar değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mümkün olup olmadığı tartışılmadan "sanık daha evvel kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunduğu ve verilen hapis cezasının miktarının gözönünde bulundurulması” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 51 ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2) 5237 sayılı TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikli hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmeli, TCK’nın 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” ilkesi de gözetilmelidir. Her ne kadar TCK’nın 125/3. maddesinde cezanın alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de; bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı gözönünde bulundurulmadan, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,
3) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.