5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/6697 Karar No: 2021/2344 Karar Tarihi: 01.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/6697 Esas 2021/2344 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen paylarına takdir edilen karşılığın arttırılması istemiyle davalı idareye başvurdu. Mahkeme işlem yaparak davayı kısmen kabul etti. Ancak dava konusu taşınmazın değerinin doğru hesaplanmadığına dair bir bilirkişi raporu alındı ve emsal satışlarının değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle doğru olmadığı, emsallerin satış fiyatlarının gerçeği yansıtmadığı ve dava konusu taşınmazın emsal olarak alınan taşınmazdan 2 kat daha değerli kabul edildiği belirtildi. Mahkeme, dava konusu taşınmazın değerinin yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna vardı. Ayrıca, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiği önemle vurgulandı. Kararda, Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarına ilişkin 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunluluğunu belirttiği açıklandı. Ayrıca, taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu ta
5. Hukuk Dairesi 2020/6697 E. , 2021/2344 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.... ilçesi, ... mahallesi 4847 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurumaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; değerleme tarihinden sonraki emsal satış bedellerinin dava tarihine endekslemesi suretiyle bedel tespiti doğru olmadığı gibi, emsal alınan taşınmazların satış değerleri gerçeği yansıtmadığı, tapu ve vergi masrafından kaçınmak için satış bedellerinin düşük gösterildiğinden bahisle dava konusu taşınmazın emsal olarak alınan taşınmazdan 2 kat daha değerli kabul edilip, emsallerin satış fiyatlarının ortalaması alınarak dava konusu taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden; reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.