15. Ceza Dairesi 2017/4655 E. , 2019/7889 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 207/1, 53/1-3, 158/1-i son, 168/1, 52/2, 53/1-3, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, .... Sigorta isimli işyerinin sahibi olduğu ve acente sıfatıyla ruhsatı şikayetçinin adına kayıtlı olan .... plakalı araç için 404 TL karşılığında zorunlu mali sorumluluk poliçesi tanzim ettiği, şikayetçinin aracını muayene istasyonuna götürdüğünde poliçenin sahte tanzim edildiğini öğrendiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın ifadesinde, kendisinin .... Sigorta acentesi olduğunu, daha uygun fiyat vermesi nedeniyle .... Sigorta acenteliği yapan .... Limited Şirketi ile irtibat kurduğunu, poliçenin bu firmada görevli.... isimli kişi tarafından hazırlanarak kendisine gönderildiğini ve parayı bu şahsa ödediğini beyan ederek suçlamayı kabul etmediği, ancak bu kişiye ait kimlik bilgilerini veremediği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, bilgileri Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edildikten sonra .... Limited Şirketinde .... isimli çalışan bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile bulunması halinde bu kişinin ifadesinin alınması, belirtilen isimde bir şirketin olup olmadığının araştırılması parayı gönderdiğine dair ödeme makbuzu bulunup bulunmadığının sanıktan sorulması, sonucuna göre sanığın suç kastı ile hareket edip etmediği gerekçede tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Sigorta acentesi olan sanığın, işi karşılığında aldığı belgeler için Vergi Usul Kanunu gereğince serbest meslek makbuzu yerine fatura düzenlemek zorunda olması nedeniyle, sigorta acenteliği sıfatının serbet meslek kavramı içinde değerlendirilmesinin mümkün bulunmaması karşısında, şirket adına hareket eden sanığın eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında hataya düşülmek suretiyle hüküm kurulması,
2- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 09/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.