3. Ceza Dairesi 2017/4759 E. , 2017/9353 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ...’in, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu"nun 456/2, 457/1, 51/1, 59/2 (iki kez), 71, 72 (iki kez) ve 647 sayılı (mülga) Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 3.975,00 yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince cezalarının ertelenmesine dair Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2006 tarihli ve 2005/251 esas, 2006/681 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın erteleme süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle ertelenen 1 yıl 8 ay hapis ve 3.975,00 yeni Türk lirası adli para cezasının tamamen infaz kurumanda çektirilmesine dair Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2014 tarihli ve 2005/251 esas, 2006/681 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/12/2016 tarihli ve 2016/47 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 10.05.2017 tarih ve 2017/3613 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.05.2017 tarih ve 2017/32198 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.01.2009 gün ve 219/6 sayılı kararında da açıklandığı üzere; 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 95/2. maddesi uyarınca verilen aynen infaz kararı, hükmün bir parçası olmayıp, dolaylı bir sonucu olması, aynen infaza ikinci hükmü tesis eden mahkemece karar verilebileceği gibi, erteli mahkumiyete karar veren mahkemece de ikinci hükmün kesinleşmesi üzerine yapılan ihbar sonucu karar verilebileceği, önceki erteli mahkumiyetler yönünden de 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun"un 7 ve 5252 sayılı Kanun’un 9. maddeleri ile 5728 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca uyarlama kararı verilmesi zorunluluğunun bulunması karşısında, uyarlanmayan hükümler yönünden deneme süresi içerisinde yeni suç işlendiği gerekçesiyle aynen infaz kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında suç tarihi itibarıyle 765 sayılı TCK’nin 456/2, 457/1, 51/1, 59. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası, 6136 sayılı yasanın 13/1, 765 sayılı TCK’nin 59, 647 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince 3975 TL adli para cezası verildiği, cezaların 765 sayılı TCK’nin 71. ve 72. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 3975 TL adli para cezası olarak içtima ettirilerek 647 sayılı yasanın 6. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, karar 07.07.2006 tarihinde kesinleştikten sonra 07.01.2007 tarihinde sanığın kullanmak için uyuşturucu madde satın alma suçu işlediği, TCK’nin 191/1, 62, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince 6000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, erteli cezanın aynen infazı hususunda 765 sayılı TCK’nin 95/2. maddesi gereğince mahkemesine ihbarda bulunulduğu, mahkemenin de 26.12.2014 tarihli ek kararla cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verildiği, ancak 765 sayılı TCK’nin 95/2 maddesine göre, “Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur.” Somut olayda ikinci suçtan verilen cezanın adli para cezası olması nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 95/2. maddesi gereğince aynen infaz kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesi hususunun da, kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine; 21.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.